Bu yeni ekonomi modelimiz uygulamaya konulduğundan bu yana enflasyonla yatıp enflasyonla kalkıyoruz ya, biz her yaptığımız alışverişte derin bir acı çekerken, enflasyonun yüksek olması işine gelenler de var.
Enflasyonun artması sayesinde daha fazla para kazanıyorlar, karlarını da büyük oranda artırdılar.
Kimler mi?
Örneğin enerji devleri…
Uluslararası piyasalarda toptan gaz fiyatları rekor kırdı, petrol fiyatları ise varil başına 100 doları aştı. Bunda kovid sonrası artan talebin yanı sıra Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin etkisi de vardı.
BP ve Shell gibi şirketler bu dönemde karlarına kar kattılar mesela. Yabancı bir ajansın haberine göre; British Gas’ın sahibi Centrica’nın karı da önceki yılın aynı dönemine kıyasla beş kat artmış.
Maden sektörünün de enflasyon sayesinde yüzü güldü. Çok sayıda ülke Rus gazına alternatif aramaya girişince kömür beklenmedik bir şekilde tekrar rağbet görmeye başladı.
Bu, en kirletici fosil yakıt olan kömürün çıkarılması alanında uzmanlaşan şirketler için büyük bir fırsat yarattı.
Gıda toptancılarını unutmayalım. Bizdeki gariban gıda toptancılarından değil dünya devlerinden bahsediyorum.
Archer Daniels Midland (ADM), Bunge, Cargill ve Louis Dreyfus isimlerini belki de hiç duymadınız. Çünkü bunlar evlerin mutfaklarında göreceğiniz markalar değil. Fakat o mutfağa giren çoğu ürün, bu şirketlerin elinden geçiyor.
ABCD olarak kısaltılan bu gıda devleri, piyasada gıda toptancılığının en büyük oyuncuları.
Özellikle küresel çalkantıların gerçekleştiği dönemlerde bu aracılar, gıdaları ihtiyaç duyan ülkelere göndermekte kilit bir rol oynuyor.
Örneğin bugüne kadar ürünlerini Rusya ve Ukrayna’dan alan ülkelerin farklı kaynaklara erişmesine aracılık ediyorlar. Fakat fiyatlar geçen yıla göre yüzde 25 ve üzerine artmış durumda.
ADM’in son açıkladığı çeyreklik kâr miktarı yine aynı habere göre geçen yılın aynı dönemindekinin yüzde 60 üzerinde.
Cargill’in cirosu ise yüzde 23 artışla tüm zamanların rekoru olan 165 milyar dolara çıktı.
Enflasyon, deniz taşımacılığında faaliyet gösteren dev şirketlerin de işine yaradı. Çünkü pandemi, ekonomileri ve tedarik zincirlerini sarsarken, deniz taşımacılığına talebi ise artırdı.
Dahası kovid-19 kısıtlamaları limanlarda büyük tıkanmalara ve gecikmelere yol açtı.
Sokağa çıkma kısıtlamaları döneminde artan tüketici ürünleri talebiyle birlikte yükselen deniz taşımacılığı talebi, hala yüksek seviyelerde.
Danışmanlık şirketi Drewry’e göre konteyner taşımacılığı sektörü 2020-22 döneminde yarım trilyon dolardan fazla kâr etmiş olacak.
Elinde savuracak parası olanlar için yüksek enflasyon, düşük faiz ve düşük ekonomik büyüme beklentisi, parayı geleneksel yatırım araçlarındansa farklı yerlere harcamak için bir motivasyon sağlıyor.
Knight Frank danışmanlık şirketi, geçen yıl kaliteli şarap ve lüks saatlerin fiyatlarının yüzde 16 yükseldiğini sanat eserlerinin yüzde 13, viskiler ve sikkelerin de yüzde 19’luk bir artış yaşadığını paylaştı.
Yatırımcılar bu nesnelerin fiyatlarının enflasyon döneminde arzuladıkları kârı sağlayacak oranda artacağı görüşünde.
Ya elinde savuracak parası olmayan bizler için durum ne?
Yukarıda söylediğim gibi her alışverişte acı çekmeye devam!
Bu fotoğrafın hikayesi doğru mu yalan mı araştırmadım ama fotoğraf gerçek ve orjinal.
İddiaya göre bu gördüğünüz yer Gaziantep'te bir hastane odası…
Hastanın bir kalp hastası olduğu ve kardiyoloji servisinde yattığı söyleniyor.
Yine iddiaya göre fotoğrafı bir hemşire çekmiş.
Hasta 23 gün yatmış hastanede. 23 gün boyunca ziyaretine hiç kimse gelmemiş. Kimi, kimsesi var mı, yok mu belli değil.
Kuş hariç!
Kuş iki günde bir açık pencereden içeri giriyor hastayı ziyaret edip, birkaç dakika sonra uçup gidiyormuş.
Bu durum 23 gün böyle devam etmiş.
24. gün ise hasta ölmüş.
Adam öldükten sonra kuşu merak edip araştırmışlar.
Adam, hastalanmadan önce her gün hastanenin yakınındaki bir bankta oturup kuşları besliyormuş.
Haberi okuyunca 'vefa ve merhamet' dedim içimden.
Bu altın değerleri ne olur kaybetmeyelim!