En sevdiğim şairlerimizden Cahit Sıtkı Tarancı, bir şiirinde şöyle der;
“Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Ben de öyle.”
Hele de 2021 yılı eylül ayında 'faiz sebep enflasyon sonuç' deyip, faizleri indirdikten ve döviz kurunu ve enflasyonu patlattıktan bu yana.
Mesela bu köşe yazısını yazdığım dakikalarda dün sosyal medya sayfalarında "Bu gece benzine 1.34 TL, motorine ise 1.11 TL zam geliyor" duyuruları yapılıyordu. Bu zamla birlikte bugünden itibaren benzin ve motorinin litre fiyatı 43 TL'yi aşacak.
Böylece 45 litrelik bir araba deposunu doldurmanın maliyeti 1.962 TL’ye ulaştı. Geçen sene 924 TL’ye dolan araba deposuna bir yılda 1.038 TL zam geldi.
Yani sadece ben değil, benzin ve motorin fiyatları da eskisi gibi değil.
Ekonominin durumu böyleyken 600 yıl önce Viyana önlerine gitmiş, Avrupa'yı korkudan tir tir titretmiş olan bir millet, son yıllarda ise bu kez kendi topraklarından kaçarak Avrupa'ya sığınmak için akın akın gidiyor.
Bakın sadece 1 yılda 100 binden fazla Türk Vatandaşı Avrupa’ya sığınma talebinde bulunmuş. Mülteci yani.
Mülteci talebinde bulunanların tam sayısı toplam 100 bin 870.Bu başvuruların 37 bin 841’i karara bağlanırken 83 bin 964’ü hala değerlendirme aşamasında.
AB ülkeleri arasında en fazla iltica başvurusu alan ülke ise 330 bin başvuruyla Almanya oldu.
Türklerin yüzde 61'i Almanya'ya iltica başvurusu yapmış.
Almanya’yı 167 bin başvuruyla Fransa, 162 bin başvuruyla İspanya ve 136 bin başvuruyla İtalya takip ediyor.
Türkiye yüzyılında, ülkesinden kaçan insanlar. Gerçekten utanç verici.
***
Türkiye'de siyasetin girdiği her şey teknik bir zaman sonra adeta bir faciaya dönüşüyor.
Merkez Bankası'na, ekonomiye ve faize örneğin. Siyaset karıştı ne oldu? Enflasyon uçtu. Ekonomiyi düzelteceğiz diye kırk takla atıyoruz.
İstatistiklere karıştı ne oldu? Gerçeklerden koptuk.
Atamalara, personel alımlarına siyaset karıştı, ne oldu? Devlette liyakattan uzaklaştık.
En son bakın futbola karıştı. Manzara ortada.
Buna karşılık siyasetin karışmadığı voleybola bakın. Dünya çapında başarılar geliyor.
"Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. Ben de öyle." diyordu ya dizelerinde Tarancı,
"Canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen,
Geçip gitmeyen.
Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama…
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana…" diye bitiriyor o şiiri…
***
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), para politikası değerlendirme notunda, politika faizinin 500 baz puan artırılması ve verilere bağlı olarak ilave sıkılaştırma yapılabileceğinin belirtilmesi gerektiğini aktardı. Öyle görünüyor ki enflasyondaki kötü gidişat yüzünden, Merkez Bankası dört bir koldan ciddi bir baskı altında.
***
Bireysel kredilerde sıkılaştırmanın dozu giderek artıyor. Politika faizi artırım sürecinin başlamasıyla birlikte ivmelenen ihtiyaç kredi faizleri, aylıkta yüzde 6,7’ye dayandı. Örneğin 10 bin liralık 12 ay vadeli bir ihtiyaç kredisinin geri ödemesi 16 bin 832 liraya kadar çıktı. İhtiyacın vatandaşa maliyeti artık daha ağır anlayacağız!