Samsun Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde 6 Kasım 2013 günü, akşam saat 20.00 sıraları.
Santral memuru İsmet A., oldukça sinirli. Yıllardır kantinden çıkmayan, hemen hemen tüm hastane çalışanlarının çok iyi tanıdığı İsmail Koyun ile tartışıyor çünkü. Sözlü tartışma kavgaya dönüşüyor. İsmail Koyun, santral memurunu yumruklayıp burnunu kırıyor.
İsmail Koyun'dan herkes adeta yaka silkmiş durumda. Daha önce hastanenin kantinini işlettiği bilinen Koyun, daha sonra ihaleyi alamamasına rağmen bir türlü kantinden ayrılmıyor. Yıllarca sanki mesaiye gelir gibi hastane kantininde oturup kalkıyor.
Ali kıran baş kesen adeta…
Çalışanlar, İsmail Koyun'un tehditlerinden tedirgin. Hastalar bile huzursuz. Tehditleri öyle yenilir yutulur gibi de değil üstelik; hastane bahçesinde elinde orakla bile geziyor mesela!
Hastane imamına ‘ben bu hastaneden büyük birini götüreceğim’ bile diyebiliyor.
Tüm bunlara rağmen bütün hastane yönetimi sesini çıkarmıyor. İsmail Koyun, bazen hastane müdürünün bazen de başhemşirenin odasında.
Çay kahve eşliğinde sohbetler gırıla. Başhekiminden, müdürüne, güvenlik görevlisinden, çalışanlarına kadar herkeste bir sinmişlik, bir sessizlik.
Hakkında polise ya da adliyeye yapılmış bir şikayet bile yok.
Ta ki 29 Mayıs 2015'te, hastasından meslektaşına herkesin sevip saydığı op. Dr. Kamil Furtun'u katlettiği güne kadar.
Aradan geçen 6 yılda, Kamil Furtun'un katili İsmail Koyun, hak ettiği cezayı buldu. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan İsmail Koyun şimdi cezaevinde. Dışarı çıkabilmesi de mümkün değil.
Peki ya adeta 'geliyorum' diyen cinayet öncesinde, bu adamı hastaneden tutup dışarı attırmayanlar…
Ya da elinde orakla gezerken, tehditler savururken, hastane personelini yumruklayıp burnunu kırarken hiç sesini çıkarmayanlar…
Onlar ne olacak?
Onların sorumluluğu yok mu?
Yokmuş!
Güvenlik görevlilerinden, çalışanlarına kadar onca ifadeye, hastane yönetiminin ihmalkarlığını bütün açıklığıyla ortaya koyan bilirkişi raporlarına rağmen; İdare Mahkemesi dönemin Göğüs Hastalıkları Hastanesi yöneticilerinden 11 kişi hakkında açılan davada, beraat kararı verdi.
Gerekçe; ‘delil yetersizliği.’
Kamil Furtun'un eşi ve Samsun Tabip Odası Başkanı Funda Furtun tepkili; "Davanın peşini bırakmayacağım" diyor.
Funda Hanım'ı iyi tanırım. Güçlü, kararlı ve akıllı bir kadındır. Katilin Dr. Kamil Furtun'u neden hedef aldığı ki -cinayetin nedeni hala belli değil- karanlık noktaları, bu ihmaller zincirinin sorumlularını ortaya çıkarmak için var gücüyle mücadele edecektir.
Şimdi siz söyleyin;
Tek bir idareci görevinin sorumluluğunu yerine getirseydi, şikayet etme cesaretini gösterebilseydi, sessiz kalmasaydı, susmasaydı, Dr. Kamil Furtun, hastane koridorunda bu psikopatın kurşunlarına hedef olur muydu?
Adaletin olmadığı ülkede bu vakai adiyedendir hakimler için.Hastahane idarecileri,başta Baştabib ve müdür olmak üzere ki ,hastahaneri evi haline getirmiş hapçı,tinerci,alkolik,psikopatları hastahanelerden uzaklaştırmadıkca .daha çok kurban verilir.
Allah rahmet eylesin mekanı Ordudan tanıdığımız meslektaşım