6 Şubat depremlerinden bu yana bir türlü gündemimizden düşmedi Kızılay Başkanı Kerem Kınık.
Ahbap Derneği'ne ve diğer sivil toplum örgütlerine hem de Kahramanmaraş depreminin ilk günlerinde çadır satıldığı skandalının ortaya çıkmasının ardından her gün başka bir izahatla geldi milletin karşısına.
Bir gün ‘Benim haberim var’ dedi, başka bir gün 'haberim yoktu'.
Bir gün 'kime ne?' dedi ertesi gün ‘Ben yapmayın dedim de yapmışlar, ben de çok eleştirdim!’
O konuştukça, 50 bin canın enkaz altında kalarak hayatını kaybettiği o depremlerin acısını yüreğinde hisseden milyonlarca insan daha da çileden çıktı.
Depremde vatandaşa ücretsiz dağıtılması gereken çadırların satıldığı ortaya çıkmasına rağmen Kızılay Başkanı için televizyonlar, gazeteler yetmedi, sosyal medyadan da laf yetiştirmek için ciddi bir performans gösterdi.
En son komedyen Şahan Gökbakar ile yaşadığı twitter polemiğinde "Şahancım ne güzel biz deprem bölgesinde sen Marmaris’te birbirimize bulaşmadan yaşamaya başlamıştık. Ama bu müfteri ifaden beni cevaba mecbur etti" deyince, AK Partililerin de sigortası atıverdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kızılay Başkanı Kınık'ın Şahan Gökbakar'a verdiği yanıtı alıntılayarak, "Bu nasıl bir üslup? Yok mu sizin avukatınız/basın danışmanınız, açıklama yapılacaksa yapsın! Göreviniz Recep İvedik tiplemesiyle bu seviyede bir polemik midir? Sadece işinize odaklansanız artık!" deyiverdi.
Bülent Turan tabii ki haklı. Kızılay'ın 100 yılı aşkın itibarı bu çadır satışıyla tartışmalı hale gelmiş, hala depremin yaraları sarılmaya çalışılıyor, Kızılay Başkanımız sosyal medyada millete laf yetiştirmekle meşgul.
Daha da enteresanı skandalın üzerinden onca gün geçmiş, hala istifa etmeyi bile aklının ucuna getirmiyor.
Pişkinliğin de bu kadarı! Pes artık!
***
Kur korumalı mevduatlarda (KKM) tarih kapsamı iki gün önce genişletildi. Türk lirasına geçişte sağlanacak destek için, söz konusu döviz tevdiat veya döviz cinsinden katılım fonu hesaplarının 31 Aralık'a kadar açılmış olması şartı, 31 Mart 2023'e uzatıldı.
İyi bir ekonomist olan Mahfi Eğilmez, "düşük faiz ve kontrollü kurla bir süre her şey iyiye gidiyor gibi olur" diyor ve uyarmaya devam ediyor: Örneğin borsa yükselir, konutlar değerlenir, herkes kendini zenginleşmiş sanır. Kur ve enflasyon yükselip de faiz de yükselince asıl çok zor ve sancılı bir süreç başlar."
Peki sonra ne olur, onu da biz söyleyelim;
Bütün o zenginleşme sandığımız şeylerin bir illüzyondan ibaret olduğu ortaya çıkar.
Sonrası derin bir fakirlik!