Memur ve emekli aylıklarına yılın ilk 6 ayı için enflasyon farkıyla birlikte yapılan artış oranı önce yüzde 25 olarak açıklandı.
Kamuoyuna 'müjde' olarak sunulan bu artış, asgari ücrete yapılan artışın yarısını bile bulmayınca, memurlar ve emekliler de haliyle isyan ettiler.
Neyse ki 'müjde' diye duyurulan yüzde 25'lik zam, tepkiler üzerine yüzde 30'a çıkarıldı. En düşük SSK emekli aylığı da 3 bin 500 liradan 5 bin 500 liraya yükseltildi.
Bence, ortada hala sevinilecek, müjde olarak görülebilecek bir durum yok.
Neden mi?
Çünkü şayet, memur ve emekli aylıkları asgari ücretin son bir yıldaki artışı kadar arttırılmak istenseydi bu artış oranı yüzde 41,16, asgari ücrete en son yapılan zam kadar arttırılmak istenseydi yüzde 54,66 olacaktı.
Oysaki önce yüzde 25'i, sonra da yüzde 30'u uygun gördüler. Emekliye, emeklilerimize layık görülen bu...
Bizler memur ve emekli aylıklarına yapılan bu komik artışı tartışa dururken zamlar da sağanak gibi üzerimize yağmaya devam ediyor.
Daha önceki gün Ankara Simitçiler Odası Başkanı Savaş Delibaş, “Ankara’da ocak ayı itibarıyla 7 TL zam yazılarını yazdık. Büyük bir ihtimal ile onaylanacak. Ocak ayının 20-25’i gibi simit 7 TL diyebiliriz” dedi.
Yetmedi; Ulaştırma Bakanlığı, YHT biletlerine yüzde 15 zam yaptı. Böylece YHT’ye son 1 yılda yüzde 153 zam geldi.
Bu arada her yıl memur maaş zammına endekslenmiş biçimde 2 kez artan bedelli askerlik ücreti ise 2023 Temmuz ayına kadar 100 bin 80 TL oldu.
Özel hastane muayene ücretlerine, özel okullara yapılan zamları söylememe gerek var mı?
Mutfak tüpü bile 350 TL'ye ulaştı.
Et ve Süt Kurumu, et alım fiyatlarına 13-26 TL zam yaptı.
Zam sağanağı bunlarla da bitmedi.
Araç muayenesine yüzde 122 zam geldi. 2023'te 12,5 milyon aracın muayene yaptırması gerekiyor. Bu araçlardan 705 milyon dolar muayene ücreti alınacak. Bunun da yarısı işletmecinin payı, yani 302,5 milyon dolar. 2007 yılında özelleştirme ihalesi 20 yıllığına 550 milyon dolara verilmişti.
Pasaport ve ehliyet ücretlerine yüzde 123, telefon kayıt harcına ise yüzde 122 zam geldiğini unutmayalım.
Bu zamlar devam ederken, önce yüzde 25 sonra da tepkiler üzerine yüzde 30'a çıkarılan memur ve emekli maaş zamlarına yapılan artış.
İyi ki ufukta seçim var. İnsan yoksa bu yüzde 30'u bile görmek mümkün olmayacaktı diye düşünmüyor değil.
İyi bir ekonomist olan Mahfi Eğilmez'in dediği gibi "Enflasyon, düşük maaş zamlarıyla memura ve emekliye, düşük mevduat faiziyle de tasarruf sahibine ödettiriliyor”, bizlerden de bu duruma sevinmemiz isteniyor.
Sevinecek hal mi bıraktınız!
***
Önceki gün gazeteci arkadaşım Haydar Öztürk internet sitesinde yayınlamış. İlçelerden gelen minibüslerin şehir içinde yolcu bırakmaları yasaklanmış.
Uygulanan yasağa göre, Samsun şehir merkezine ilçelerden gelen minibüsler, şehir içinde belirlenen noktaların dışında yolcu indiremeyeceklermiş.
Örneğin, Atakum ilçesi Atakent mevkisinde inmek isteyen yolcu, bu bölgede inemeyecekmiş. Güzergah üzerinde belirlenen Türk-İş sapağı ya da Karayolları kavşağında inerek, tekrar ikinci bir dolmuşa binip, Atakent mevkisine geri dönüş yapacak, bu noktaların dışında inemeyen yolcular ise şehir merkezinde bulunan İlçe Minibüsleri Transfer Merkezi'ne kadar gelip, buradan yine ikinci bir toplu taşıma aracına binerek gideceği yere gideceklermiş.
Bu nasıl iş?
Bu otobüs terminali ilçelerdeki vatandaşlar şehir merkezinde ikinci defa ücret ödemesinler diye yapılmadı mı?
Karadenizli kafası, tam da böyle bir şey olsa gerek!