Samsun'da 10 yıldır eşi ve 5 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Suriyeli mülteci komşum Abdülcabbar'ı elinde bavullarla bir seyahate çıkarken görünce bir hayli şaşırdım.
Hemen hemen haftanın her günü eşi ve yanına bir kaç çocuğunu alarak temizlik işlerine giden, çalışarak yaşamını sürdürmeye çalışan mültecilerden oldukları için saygı duyduğum Abdülcabbar ve ailesi, artık yavaş yavaş buralardan gitmeyi düşünüyorlarmış meğerse...
Önce birçok akrabasının da yaşadığı Gaziantep'e dönüp iş bulmayı planladığını, ardından da ailesini yanına almayı planlıyor. Daha da olmazsa hiç istemeseler bile Suriye'ye geri döneceklermiş.
'Neden' diye sordum.
Kısaca cevap verdi; 'Artık iş bulamıyoruz, geçinemiyoruz. Türkiye çok pahalandı!'
Kimileri; 'yağmur gibi yağan zamlar sonunda bir işe yaradı. Suriyeliler hayat pahalılığı yüzünden Türkiye'yi terk ediyorlar' diyorlar.
Birçoğu; "Suriye'de de hayat güzel değil. Savaş var. Burası güzeldi ama hayat şu an çok pahalı oldu. Kira nasıl ödenecek, meyve sebze her şey çok pahalı. O yüzden Suriye'ye gitmeyi bile düşünmeye başladık" diyor.
Bugünlerde Hatay ve Kilis'teki sınır kapılarına gönderilen Suriyeliler için uğurlama törenleri bile düzenleniyor.
Son aylarda gönüllü geri dönüşler kapsamında 3 bin 500'e yakın Suriyeli geri dönmüş mesela.
Tabii kolay değil burada tutunabilmek. Doğru olan, ülkelerine dönebilmeleri elbette.
Yakın bir arkadaşım da otobüs acentesi olan Irak vatandaşı Türkmen bir mülteciyle yaptığı konuşmayı anlattı geçen gün.
Son 3 ayda Samsun’dan her hafta 6 otobüs Irak’a gidiyor, dönüşte ise 1-2 otobüs dolu geliyormuş.
Türkiye’deki hayat pahalılığı ve Irak’ta düzelen ortam nedeniyle Irak’a tek yönlü gidişler başlamış.
“Irak’a gidenler Türklere kızarak gidiyor mu?” diye sormuş, “Kızmıyorlar ama çok da gitmek istemiyorlar. Çocukların okulu, işi ve yaşam alanını değiştiriyor. Zor geliyor” demiş.
Suriyeliler gitmeye başladı, Iraklılar gidiyor.
Bunca yıldır 'Mülteciler gitsin' kampanyaları yapanlar hadi gözünüz aydın.
Hayat pahalılığının mülteci sorununa çözüm olacağı kimin aklına gelirdi!
***
Olacağı zaten buydu.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin yıktığı Yalı Kafe alanına ilişkin imar planına mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesine rağmen, ufak bir değişiklik yapılarak yeniden meclisten geçirilen yeni imar planı sonrasında Kitap Kafe projesi davasında da mahkeme yine yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Millet İttifakı’na bağlı meclis üyelerinin açtığı davada 3. İdare Mahkemesi, Millet Kıraathanesi ifadesi, 'Kitap Kafe' olarak değiştirilen meclis kararını da hukuka aykırı buldu.
Mahkeme, işlemin uygulanması halinde telafisi imkansız sonuçlar ortaya çıkabileceği uyarısını yaptığı yürütmeyi durdurma kararında, yeni değişiklik için Atakum Belediyesi'nin görüşünün dahi alınmadığına da vurgu yaptı.
Şimdi bakalım Büyükşehir Belediyesi, giderek beton yığınına dönüşen o alanda Kitap Kafe Projesi'ni durduracak mı, yoksa mahkeme kararını yine görmezden mi gelecek.
Sadece tek bir hatırlatma yapmak istiyorum. O mahkeme kararını elinize alıp okursanız, kararın hemen üstünde büyük puntolarla şu ifade yazar; TÜRK MİLLETİ ADINA...
Evet, Türk milleti adına alınan o kararın, gereğini yapınız bir zahmet!