Kirkor Divarcı'nın adını meraklıları dışında duyan, bilen olduğunu sanmam.
Ben de Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri tarafından kurulan Tanyeli Roket Takımı'nın, TEKNOFEST 2020’de (Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali) ‘roket’ alanında aldıkları ödülle bilgim oldu.
Öğrencilerin ödüllü roketlerine verdikleri 'Kirkor 2' ismi ilgimi çekti, merak edip araştırdım…
Türkiye’de ilk kez 1959 yılında, Bandırma’da lise öğrencileri tarafından füze çalışmaları için bir kulüp kuruldu. Bandırma Füze Kulübü’nü kuran gençler, oldukça kısıtlı imkanlara rağmen hemen işe koyuldular, hesap kitap yapıp pratik denemelere başladılar.
Bu kulüpteki gençler arasında kararlı bir isim vardı: Kirkor Divarcı. Ermeni asıllı Türk vatandaşı Divarcı, ilk füzesi ‘Marmara-1’i 19 Eylül 1962’de fırlattı. 1,5 kiloluk füze,10 bin metre yükselip 150-200 metre uzağa düştü. Marmara-1, ‘ilk füzemiz’ olarak tarihe geçti.
Bu başarı, füze çalışmalarını sürdürenlere de cesaret verdi, Divarcı’nın başka füze denemeleri oldu. Füze kulüpleri arttı. Marmara-1 ve Marmara-2’yi Hürriyet-1 ve Hürriyet-2 takip etti.
Divarcı, hedefi daha da büyüttü. Üzerinde çalıştığı ‘Aktrüs’ isimli proje kapsamında 4 metre uzunluğunda 500 kiloluk füzeyle uzaya ilk kez bir canlı gönderecekti. Ama görünmez bir elin sabotesiyle, projeler bıçak gibi kesildi. Divarcı’nın evinde çıkan ani bir yangınla tüm proje kül oldu. 1959’da umutla başlayan ve 1963’te zirveye çıkan çalışmalar tamamen son buldu.
İşte bu olaydan tam 59 yıl sonra TEKNOFEST’teki roket yarışmasında Kirkor'un adı yeniden canlandı. Gençlerden oluşan 16 takım, kendi imkanları ve özgün tasarımlarıyla hazırladıkları roketleri 3 bin metreye fırlattı.
OMÜ'lü öğrencilerden oluşan Tanyeli Roket Takımı da yaptıkları 'Kirkor 2' roketi ile büyük bir başarı sağlayarak dereceye girdiler.
Müthiş değil mi?
Nereden nereye?
Türkiye Uzay Ajansı’nı daha birkaç yıl önce kurabilmiş bir ülke olmanın üzüntüsünü yaşamanın yanında, milli çıkarları korumak ve bu yeni varoluş alanında ülkemize yer açmak için heyecanlandıran gelişmeler bunlar.
Elon Musk’un Falcon 9’u astronotları bırakıp geri döndü ve dünyada uzay dolmuşçuluğunu bile başlattı. Üstelik uzayı, devlet tekelinden alıp özel sektörün faaliyet alanına sokarak…
İnanıyorum ki kafalarımızı betona gömmek yerine yukarı kaldırsak göklere baksak, biz de başaracağız.
Ne diyordu Mustafa Kemal Atatürk: "İstikbal göklerdedir!"
Bravo gençler!
Daha güzel başarılar sizlerin olsun, yolunuz açık olsun.