Babası da Yunanistan'ın başbakanıydı.
Kiryakos Miçotakis'ten bahsediyorum.
Yunanistan'ın eski başbakanlarından Konstandinos Miçotakis'in oğlu. Hatta doğduğunda ailesi, siyasi yasaklı olduğu için Türkiye'ye kaçmak zorunda kalmışlardı.
2016'da Yeni Demokrasi'nin genel başkanı seçildi ve ana muhalefet partisi lideri konumuna geldi. 2019 Yunanistan genel seçimlerinde partisi birinci sırada yer alarak Yunanistan başbakanı oldu.
Kiryakos Miçotakis önceki gün de Yunanistan'da milletvekili seçimlerinin 21 Mayıs 2023 tarihinde yapılacağını duyurdu.
Komşu Yunanistan da mayıs ayında tıpkı Türkiye gibi sandık başına gidiyor anlayacağınız.
İlgilenenler bilirler; Miçotakis döneminde Türkiye ile Yunanistan ilişkileri en gergin günlerini yaşadı.
Miçotakis'in mayıs ayında ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında hitap ettiği kongreye Türkiye’nin almak istediği 40 F-16 savaş uçağının satılmaması çağrısı yapması, Ankara-Atina arasında soğuk rüzgarlar estirmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim için artık Miçotakis diye biri yok” sözleriyle tepkisini dile getirmiş ve Yunanistan ile 2022’de yapılması planlanan üst düzey işbirliği konsey toplantısını da iptal ettiğini kaydetmişti.
Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında Atina’ya seslenmiş ve “Türkiye ile dans etmeye kalkma. Yolda kalırsın. Arkadaşlarıma da söyledim, ikili görüşmeler yapmayacaklar” diyerek Yunanistan’a gözdağı vermişti.
Bu süreçten sonra, siyasi boyutta gerilen ilişkiler, Ege ve Doğu Akdeniz’e de yansıdı. Türkiye, Yunanistan’ın Lozan ve Paris antlaşmalarıyla silahsızlandırılmış olması gereken adaları silahlandırdığını, bunun da adalar üzerindeki egemenliğinin tartışmaya açılması anlamına geldiğini kaydetti.
Yunanistan ise Türk savaş uçaklarının Yunan adaları üzerinde uçtuğunu ve hava sahasını yüzlerce kez ihlal ettiğini gündeme getirdi.
6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş depremleri sonrasında iki ülke arasındaki ilişkiler kısmen yumuşamış görünse de, her iki ülkede de gündem şu sıralarda aynı; seçim…
Miçotakis başbakanlığı döneminde Yunanistan, demokratik gerileme ve artan yolsuzluk, basın özgürlüğünde ciddi bir gerileme ve insan hakları ihlallerinin arttığı eleştirilerinin yanı sıra ekonomik ve sosyal sorunların ardından muhalefet liderinin telefonunun istihbarat servisi tarafından dinlenmesinin yol açtığı kriz nedeniyle zor günler geçirmişti.
Miçotakis bu nedenle Türkiye ile yaşanmakta olan bunalımı, azalan siyasi popülerliğini yeniden kazanmak için kullanabilir. Yunanistan’da Türkiye gündeminin her zaman çok önemli bir iç siyaset etkisi olması bu görüşü güçlendiren bir olgu olarak görülüyor.
Türkiye’de de yaşanan ekonomik sıkıntılar, artan hayat pahalılığı ve bunun kitlesel etkileri, iktidarın gündemini güvenlik ve dış politika konularına çekme isteğini tetikleyen unsurlar arasında yer alacaktır.
Yunanistan'da 57 kişinin ölümüne sebep olan tren faciasında eleştirilerin hedefi haline gelen Miçotakis gibi Erdoğan da Kahramanmaraş depremleri sonrasında özellikle ilk 48 saatte arama kurtarma çalışmalarının geciktiği eleştirilerinin hedefi olmuştu.
Şimdi her iki liderin bundan sonraki siyasi geleceklerini belirleyecek sandık mayıs ayında kurulacak!
Her iki ülkede de sıklıkla dile getirilen 'değişim' talebi, bakalım karşılık bulacak mı?