Ailesinin ilk göz ağrıydı.
23 Kasım 1983’de Kayseri’de dünyaya geldi.
Annesinin anlattığına göre ilkokula başladığında kendi kendine okuma yazmayı öğrendi.
Çocukluğundan beri özgüveni çok yüksekti. Fiziği, matematiği ve kimyayı çok severdi.
İlkokuldan sonra girdiği bütün sınavları sonra da Adana Fen Lisesini kazandı ama orayı sevmeyince ailesi geri aldı.
ÖSS’den eve gelen bir zarfla öğrendiler askeri okuldan çağrıldığını…
Daha okuldayken anlatmaya başladığı Nazıgül, okulda gördüğü tuhaflıkları babasına; "12. Hava Ulaştırma Ana Üst Komutanı Tümgeneral Mehmet Cahit Bakır kollarında tespihle arabaya binerken dualarla biniyor, inerken dualarla iniyor” dedi.
Mobbing ve baskılar ise daha o zaman başladı Nazlıgül'e. Teğmen olduktan sonra da devam etti. Hatta başka bir teğmenin cinsel içerikli mesajları üzerine, mesajı atan kişiyi tartaklayıp, taciz davası açtı.
Ancak davayı takip etmesi için vekaletle birlikte bilgi ve belgeleri de verdikleri avukat, duruşmaları takip etmeyince dava düştü. Aynı avukat üstelik belgeleri ne mahkemeye ibraz etti ne de Nazlıgül'e teslim etti.
İşte bu olaydan sonra, iftira ve kumpas operasyonları da daha da artarak büyüdü. 7 sene geriye dönük inceleme başlattılar. Tertemiz bu Atatürkçü subayı karalamak için ellerinden geleni yaptılar.
Kayseri 12’nci Hava Ana Ulaştırma Üs Komutanlığı’nda görevli bir üsteğmenken, çok başarılı bir subay olduğu halde, FETÖ’cü sözde komutanları tarafından 'ahlaksızlık ve disiplinsizlik' gerekçe gösterilerek, 2012 yılında Türk Hava Kuvvetleri'yle ilişkisi kesildi Nazlıgül Daştanoğlu'nun…
Bundan sonrası ise tam bir trajedi.
Hava Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu, bu haksız uygulamanın ardından birliğine silahını teslim etmeye giderken, 7 Kasım 2012'de Kayseri'de bir parkta beylik tabancası ile kalbine tek el ateş ederek canına kıydı.
Kayseri aynı zamanda onun doğduğu kentti, öldüğünde ise henüz 29 yaşındaydı.
Annesi Nevin Hanım, Nazlı'nın intiharından 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından sonra kaçarken Dubai'de yakalanan Tümgeneral Mehmet Cahit Bakır’ın sorumlu olduğunu belirtiyor.
Nazlıgül Daştanoğlu, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, hayat dolu, umut dolu bir kadındı…
Egemen’in annesiydi.
Aslında Nazlıgül o gün Kayseri’deki bir parkta kendi beylik tabancasıyla canına kıyıp son eylemini gerçekleştirerek belki de kendisine bunca haksızlık yapanları olmayan vicdanlarına mahkum etmek istemişti.
15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimine kalkışanların bir kısmı ya FETÖ’den tutuklu ya da firar etmiş durumdalar…
Nazlıgül Üsteğmen ve diğer askeri personele türlü türlü kumpaslar kuran bu çetenin, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine nasıl sızdığı ya da yerleştirildiği ise artık bütün detaylarıyla biliniyor.
29 yaşında Türk Hava Kuvvetleri'nde yuvalanmış FETÖ'cüler tarafından hiçbir delil olmadan 'ahlaksızlık' iftirasıyla atılan Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'nun alçakça bir kumpas sonucu ölümünün dün 10'uncu yıldönümüydü.
Her daim üniformasını gurur ve onurla taşıyan, onu lekelemek isteyen Cumhuriyet düşmanlarına canı pahasına direnen Üsteğmen Daştanoğlu'u saygıyla ve rahmetle anıyorum!
Üsteğmen Daştanoğlu'nun intihar etmesinden sorumlu olan FETÖ'cülere ne mi oldu?
Tümgeneral Mehmet Cahit Bakır: Darbe girişimi gecesi ABD ile Türkiye arasındaki irtibatı sağladığı tespit edildikten sonra Dubai’den kaçarken yakalanarak Türkiye’ye getirilip tutuklandı.
Albay Üryani Kömbeci: İstihbarat Başkanlığı'nda Albay rütbesiyle görev yaparken, 15 Temmuz sonrasında ihraç edildi. Hava Kuvvetlerinden atılan birçok isim şikayetçi oldu.
Albay Emin Mert: Nazlıgül Üsteğmen dahil birçok subayın atılmasında rol oynadı. 15 Temmuz sonrasında ordudan atıldı. FETÖ üyesi olduğunu kabul etti.
Yarbay İsmail Aslan: Aynı zamanda Hava Harp Okulu'na öğrenci alımından sorumluydu. Örgüt üyelerinin de Harp Okulu'na alınmasını sağladı. Darbe başarılı olsa, Yarbay olan eşi Emine Gülşen Aslan Hazine Genel Müdürü olacaktı. Akıncı Üssü davasında yargılanıyor.
Binbaşı Cem Böke: Balyoz kumpasında ıslak imzaları bulunan Böke, örgütün ordudan uzaklaştıracağı isimleri ahlaksız sorularla sorguladı. Böke, 17-25 kumpaslarının ardından Belçika'ya kaçırıldı. Hava Harp Okulu'ndayken porno film arşivi tuttuğu ortaya çıktı ancak hakkında işlem yapılmadı.
Yüzbaşı Soner Moroğlu: 15 Temmuz’da bastırılan darbe girişimi sonrası tutuklandı.