Samsun'un Bafra Ovası'nın verimli topraklarına yapılmak istenen meyve ve sebze hali meselesi geçen yıldan bu yana gündemde.
En son Büyükşehir Belediye Meclisi'nde yeni halin yapılmasının planlandığı arazinin, tarım dışı amaçlı kullanılmasına ilişkin teklif kabul edilmişti.
Mahkeme bu kararı durdurdu, itirazlar yapıldı ama yeniden gündemde.
Öyle küçük bir arazi falan değil, tamtamına 188 bin metrekarelik bir alana yapılmak isteniyor bu yeni hal.
Nerede yapılacak?
Bafra'nın Türbe Köyü'nde.
Köylüler ayakta, ziraat odaları tepkili, muhtarlar isyanda. Muhalefet partileri 'yapmayın, etmeyin' diye feveran ediyor ama dinleyen yok.
Köylünün geçimini sağladığı karpuzunu, pirincini, kapya biberini, domatesini ektiği Kızılırmak Deltası’nın o verimli topraklarına, ille de betonu atıp, meyve ve sebze hali yapacağız diye inat ediyorlar.
Yani tarım arazisini tarımdan çıkarıp, üstüne beton döküp, tarım ürünlerini dağıtacaklarmış.
Tarım Bakanlığı dünyanın dört bir tarafında fellik fellik kiralayacak tarım arazisi ararken, bizimkiler taş eksen taş bitecek bu verimli toprakları betonlaştırmak için nasıl bir heves içindeler anlamak mümkün değil.
Halbuki mevcut halin nesi var.
Hiç.
Hakikaten hiçbir şeyi yok. Yapmak istedikleri yeni meyve sebze hali Bafra'daki eski hale çok değil 5-6 kilometre uzaklıkta.
Mevcut halin ilçeye verdiği bir sıkıntı da yok. Kamyonlar, nakliye araçları vızır vızır işliyor. Anayola yakın ve hiçbir trafik sıkıntısı da yaşanmıyor.
Ama yok illa bu yeni meyve sebze halini o verimli topraklara yapacağız inadı var.
Burasının tarım dışına çıkarılarak imara açılması bir cinayettir beyler.
Ve hiç kimse bu şekilde 1. sınıf sulu tarım arazisinin katledilmesine seyirci kalamaz!
***
Çarşambalı genç bir vatandaşımız olan Celal Kemal Balkar tam bir yıl önce ilçedeki Atatürk Ortaokulu bahçesinde bulunan Roma lahitlerinin perişan halini, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne bildirmişti.
Binlerce yıllık tarihi eserlerin hali hakikaten perişandı. Sprey ile üstlerini boyamışlar, bir köşeye atılmış öylece duruyorlar. Zaten o lahitlerin okulun bahçesinde ne işi vardı o da bilinmiyor.
Müdürlük yetkilileri Celal Kemal Balkar'a, "Gerekli koşullar sağlandığında mimari parçaların müzeye nakli sağlanacaktır" dediler demesine de aradan bir yıl geçmesine karşın hala öylece okulun bahçesinde duruyorlar.
Aslında durmayıp ne olacak?
Eski müzedekileri bile sımsıkı paketlediler, öylece bekliyorlar.
Neden mi?
Samsun'un müzesi mi var ki, bu tarihi eserler nakledebilsin.
Şehrin ortasındaki yeni müzenin inşaatı bile yıllardır duruyor. Müzenin kendisi daha açılmadan müzelik olmaya aday!
Güleriz ağlanacak halimize!
Teşekkürler sağolun