Tarih 14 Haziran 2016.
Bundan tam 5 yıl önce yani.
"Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO), hazırladığı ramazan yardımı kolilerinde büyük bir skandala imza attı" manşetini atmış Gazete Gerçek.
Haberi yazan, altında imzası olan muhabir ise benim.
Ne demişim haberde, ‘Samsun’da Var Samsun İçin Al’ kampanyası düzenleyen STSO, ramazan yardım kolilerinde Alman devi Metro’nun ve başka şehirlerde üretilen ürünlerini tercih etti.
Ramazan ayı nedeniyle STSO tarafından ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere hazırlanan yardım kolilerinde sadece bir tane yerli ürün varmış mesela.
Diğerlerinin tamamı Gaziantep, Mersin gibi firmalardan temin edilen gıda maddeleri. Aslan payını ise Alman devi Metro Grossmarket'in yan firması Aro almış.
O dönem bu paketi niye eleştirmiştim çok iyi hatırlıyorum. Çünkü Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, Samsun’da üretim yapan firmalara destek olmak amacıyla ulusal boyutta da yürütülen anlamlı bir kampanya yapmıştı.
Kampanyanın adı da 'Samsun'da Var, Samsun İçin Al'dı.
Tüketiciyi bilinçlendirerek, Samsun’da üretilen ürünlerin tercih edilmesini sağlamaya yönelik olan kampanyaya bizzat Samsun iş dünyasının örgütlü bulunduğu Samsun Ticaret ve Sanayi Odası öncülük etmişti.
O günlerde televizyon programlarına da çıkan STSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ve diğer işadamları, kampanyaya Samsunluları dahil etmek için yoğun bir çaba harcamışlardı.
İşte bu kampanyaya rağmen, ramazan yardım paketlerinde farklı illerde üretilen ürünlerin yer alması da 'skandal' olarak nitelendirilmişti.
Ve aradan 6 yıl geçti.
Dünya, Türkiye ve Samsun yüzyılın en öldürücü ve en yıkıcı korona virüs salgını ile karşı karşıya.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi de yine esnaf esnaf geziyor.
Neden?
Pandemi nedeniyle büyük bir sıkıntı içerisinde olan yerel esnafa destek vermek için.
'Yanınızdayız' diyorlar. Ne sıkıntınız varsa hemen söyleyin diyorlar.
Sonra da dönüp Samsunlulara sesleniyorlar: "Aman mutlaka yerel esnafımızdan alışveriş yapın. Kendi esnafımıza destek verin. "
Sonra o da ne?
Samsun TSO yönetiminin bu ramazanda dağıtacağı 12 kalemlik yardım paketi gündeme geliyor yine.
Paketin içinde şeker, pirinç, mercimek, un, makarna, ayçiçek yağı, çay, salça, bulgur, nohut, tuz ve çorbalık ürünleri var.
Allah niyetlerini kabul etsin de bu markaların hiç biri Samsun'da üretilmiyor ki…
Üstelik paket içerisinde yer alan bazı ürünler, şehir genelinde tek bir esnafta bile yok.
Sayın Murzioğlu, esnaf gezileriniz sırasında, "Kapanan her kepenk, duran her makina; ekonomiye vurulan yeni bir darbe demektir. Unutmayalım ki, hepimiz aynı gemideyiz" diyorsunuz ya.
Bence siz artık hiç bir şey demeyin.
Niye mi?
Sizin bırakın gemide olmayı, o gemiye hiç binmediğiniz ortaya çıktı da ondan.