Türkiye'de 28-31 Temmuz tarihleri arasında 32 ilde 112 orman yangını çıktı.
Yangınlarda 5'i Manavgat'ta biri de Marmaris'te olmak üzere toplam 6 kişi hayatını kaybetti.
Samsun'un Vezirköprü ilçesindeki Şahin Kanyonu'nun arka tarafındaki ormanlık alanda cumartesi günü çıkan yangında, orman muhafaza memurları, itfaiye erleri ve köylülerin yardımlarıyla çok şükür ki büyümeden söndürüldü.
Hepimiz dikkatli olmalıyız. Piknik ve mesire alanları dışındaki ormanlarda hele de bu sıcak havalarda, ateş yakmayın lütfen.
Zaten Samsun Valiliği de bu konudaki önlemlerini vakit geçirmeden aldı. Samsun genelinde anız ve bahçe artıklarını toplanarak yakılması yasaklandı.
Ayrıca tescilli piknik ve mesire alanlarında bile piknik yapılmasına 30 Ekim 2021'e kadar saat 19.00’dan sonra müsaade edilmeyecek.
Ormanlık alanlara yakın olan yerlerdeki düğün ve benzeri organizasyonlarda, orman yangınına neden olabilecek havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı madde kullanılması da yasaklandı.
Diğer taraftan bu kadar yangının aynı anda çıkması tesadüf olamaz. Hatırlarsanız geçmiş yıllarda da benzer sabotajlara tanık olmuştuk.
Terör örgütü PKK'nın örgütlediği "Ateşin Çocukları İnisiyatifi" geçmiş yıllarda benzer eylemler yapmışlar ve bu eylemlerini üstlenmişlerdi.
Şimdiye kadar 28 Temmuz'da başlayan yangınları üstlenen olmasa da bu yangınların teröristlerce çıkarılmış olması da, çok büyük bir olasılık.
Yangında bilanço henüz ortaya çıkmadı. Çıktıktan sonra göreceğiz. Ancak yangınlarda zarar gören esnaf, köylü, çiftçi kim varsa bir an önce yaralarının sarılması gerektiği ortada.
Diğer taraftan kimse yangın söndürme uçakları ile ilgili tartışmaların da yersiz olduğunu savunmamalı. Vatandaşın tartışma hakkı yok mu?
Sonuç olarak her yıl böyle yangın facialarıyla karşılaşıyoruz, önlem alınması gerekmiyor muydu?
Büyük devletsek, büyük devlet olduğumuzu iddia ediyorsak, yangın söndürme uçakları alınmalıydı bu ihmalin rahatlığı, özrü olmaz. Gereksiz harcamalardan kaçınıp, yangın söndürme uçaklarının sayısını arttırıp ciddi bir filo kurmalıyız.
Diğer taraftan yanan, kül olan alanlara otel yapılacağına ilişkin iddialar kamuoyunun gündeminde. Bunun geçmişte örnekleri var, yakılan ağaçlık alanlara oteller, villalar, rezidanslar dikilmişti.
Bu nedenle; yanan bu alanların her bir karesi koruma altına alınmalı, tek bir çivi çakılmasına dahi izin verilmemeli. Yanan, kül olan bu alanların kaderi için kamuoyu sürekli bilgilendirilmeli.
Hayatını kaybedenlerden biri, Muğla'nın Marmaris ilçesinde çıkan orman yangınında itfaiyecilere gönüllü olarak içme suyu taşıyan Şahin Akdemir'di.
25 yaşındaki Şahin Akdemir için de özel bir paragraf açılmalı. Marmaris'te çıkan orman yangınına gönüllü olarak yardım etti. Motosikletine alabildiği kadar içme suyu koyarak, itfaiye ekiplerine taşıdı. Ancak, bölgeden ayrılmaya çalışırken kaza yaptı, yaralanan Akdemir, alevlerin arasında kalarak yaşamını yitirdi.
Bu koca yürekli kahramanın hakkı verilmeli, adı yaşatılmalı!