Samsun'da 1925’li yıllarda, 30 hane ile kurulan ‘teneke’ mahallesi, 1994 yılına kadar varlığını sürdürdü. Çocukluğumdan hatırlıyorum. Cezaevi son durakta oturan teyzemleri ziyarete giderken, teneke evlerdeki o çok farklı, hareketli yaşam döngüsünü izlerdim. İnsanlar yoksulluk içinde ancak mutluydular. Küçücük mahallelerinde yaşam kolay ve basitti.
O yüzden Samsun Büyükşehir Belediyesi'nde Destek Hizmetleri Şube Müdürü iken, resen emekliye sevk edilen, buna karşılık açtığı davayı kazandıktan sonra 'sen misin dava açan' misali Samsun'un en uzak ilçesine sürülen Metin Özbaskıcı'nın yaşadıkları daha da etkiledi beni.
Belki de Türkiye'nin 'roman' olan tek şube müdürüydü ama liyakat/sızlık onu da vurmuştu.
Aslında 'roman' olması da değil önemli olan, işinin bilincinde, dürüst ve çalışkan bir personele reva görülenler, kabul edilebilir değildi benim için.
1985'te Samsun Belediyesi Gelir Müdürlüğü'nde tahakkuk memuru olarak memurluk hayatına başlayan, başarılı, verimli ve disiplinli çalışması neticesinde 4 kez kademe terfi ödülü ve performans ödülü alan Metin Özbaskıcı 2014 yılında Destek Hizmetleri Daire Başkanlığında Destek Hizmetleri Şube Müdürü olarak atandı.
Görevi süresince yıllık izin bile kullanmadan yaptığı çalışmaları kendisini bir bir anlatıyor mektubunda Özbaskıcı ama beni en çok etkileyen; "Roman olduğumu herkes biliyordu. Bu yüzden çok çalıştım ve dikkat ettim. Yapacağım hata veya eksiğin tüm romanlara fatura edileceğini bilerek çalıştım" sözleriydi.
Her şey yolunda giderken hatta daire başkanı olarak atanmayı beklerken emekli olmazsa, resen emekliye sevk edileceğinin söylenmesiyle iş huzuru da kaçıvermiş Özbaskıcı'nın. Halbuki daha uzun yıllar çalışmasının önünde hiçbir engel olmadığı halde.
Buna rağmen hukuki hiçbir dayanağı olmadan 2021'de emekli edildi. Üzgündü ve kırgındı. Ama pes etmedi. Resen emekli kararının iptali için dava açtı ve davayı kazandı. Mahkeme emeklilik kararını iptal etti, özlük haklarını da geri iade etti.
Tekrar Şube Müdürü kadrosunda işe dönmüştü dönmesine ama asıl baskılar işte o zaman başladı. "Sen misin dava açan?' misali Tarım Hizmetleri Daire Başkanlığı'nca Vezirköprü'ye Şube Müdürü olarak atadılar. Evine tam 130 kilometre uzaklıktaki Vezirköprü'ye.
Özbaskıcı şimdi de kendisini yıldırtmaya yönelik olduğunu söylediği bu 'sürgün' gibi atamayla uğraşıyor.
Metin Özbaskıcı'nın yaşadıkları son yıllarda sıkça gündeme getirilen liyakat/sizlik tartışmalarının başka bir biçimi.
Çünkü bu ülkenin en büyük sorunu ve birçok sorunun nedenselliğini oluşturan şeylerden birisi, “liyakatli insan meselesinden” çok daha fazlası ve liyakatin dikkate alınmamasıdır.
Yeniden hatırlatalım. Devlet liyakatli insanların iş yapmak ve üretmek için örgütlendiği bir yapıdır.
Böyle olduğu zaman devlet iş üreten ve değer yaratan bir araç haline gelir. Çalışan, üreten personelini emekli olması için baskı yaparak değil!
***
Bugün 12 Eylül askeri darbesinin 42'ci yılı. 12 Eylül bir CİA projesi olarak aynı serada büyütülmüştü. Tıpkı FETÖ'nün 15 Temmuz darbe kalkışması gibi.
Elbette yitirilen, işkenceden geçirilen, birbirine kırdırılan binlerce gencimizi unutmadık, unutmayacağız.
Ancak tüm bu oyunlara karşı yaşadığımız acı tecrübeler gösterdi ki; emperyalist müdahalelerin, darbelerin, cuntacılığın panzehiri; laiklik, barış, kardeşlik, hukuk devleti, sosyal devlet, tüm kurum ve kuruluşlarıyla da demokrasiyi inşa etmek ve yaşanır kılmaktır.
ROMAN AÇILIMI VERİLEN FAKAT TUTULMAYAN SÖZLER (KULLANILDIK) Roman açılımı yapıldığından beri her zaman. şu sözleri söylemişimdir. Başarısız olan kürt açılımının üstünü örtmek için ve ğündem değiştirmek için .bir takım açılımlar yapılmıştır. Roman açılımı da pkk lı tererüstlerin silahları ellerinde bir kahraman gibi karşı******arı ve çadır mahkemelerinde sözde yargı***ıp suçsuz ilân edilmeleri toplumda büyük bir rahatsızlık yarattı. O yüzden hem gündemi değiştirmek. hemde insanların dikkatini başka yöne çekmek için . Bir takım açılımlar yapıldı fakat gündem değiştirmedi ve dikkatte çekmedi .seçimde yakındı ve gövde gösteriside gerekiyordu .O yüzden roman açılımı yapıldı. Çünkü boş vaatlerle en kolay kandırı*** toplum roman toplumdur .uyanık geçinen aslen halk tarafından seçilmeyen sözde kanaat önderlerine biraz yem at***arı yetiyor. VERİLEN FAKAT TUTULMAYAN SÖZLERE BİR BAKALIM Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 19 sayfalık belgede, Romanların eğitim, istihdam, bar
İlgi ve yorumların için teşekürler.