Önce CHP'den milletvekili seçildiği halde AK Parti'ye katılan Mehmet Ali Çelebi ile bir başladı milletvekili transferleri.
Ardından Habertürk yazarı Kürşad Zorlu İYİ Parti'ye katıldı. Yetmedi parti sözcüsü oldu.
Sonra da Turhan Çömez. AK Parti iktidarının ilk yıllarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı başındaki isimdi Çömez. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a yönelttiği eleştiriler nedeniyle AK Parti Müşterek Disiplin Kurulu'nca, "partiyi küçük düşürdüğü gerekçesiyle" 8 Nisan 2008'de partiden ihraç edilmişti. Aynı yıl Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında yakalama emri çıkarılmış fakat İngiltere'de dil eğitimi gördüğü için yakalanamamıştı.
İngiltere'de siyasi sığınma talebinde bile bulundu ve bu başvurusu kabul edildi. 2019'da Ergenekon davasında beraat etmesinin ardından Türkiye'ye döndü. Sizin de bildiğiniz gibi 12 Ekim 2022'de İYİ Parti'ye katıldı.
Son olarak dün de AK Parti'nin eski Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba, ‘Sıfırdan başlıyorum’ diyerek İYİ Parti saflarına katıldı.
Seçim sathı mahalline girdiğimiz bugünlerde milletvekili transferlerine artık sık sık şahit olacağımız bir döneme de girdik.
Özellikle de AK Parti'de 3 dönem kuralına takılan milletvekilleri listede yer bulabilecekleri, seçilme garantisi aldıkları partilere birer birer geçmeye başlayacaklardır.
Aslında A Partisi ya da B partisi fark etmez. Yeniden aday gösterilme umudu olmayan ve sayıları hiç de küçümsenmeyecek kadar milletvekilinin, istifa haberini bu dönemlerde bekleyin. Merhum Demirel'in söylediği gibi 'Dün dündür, bugün bugündür' devri başladı.
Diğer taraftan seçimlere bir yıldan az bir zaman kala siyasi partiler artık sahaya, sokaklara çıkmaya başladılar.
Samsun'da da AK Partilileri artık ev ve mahalle ziyaretlerinde yeniden görmeye başladık. Ekonomideki olumsuz gidişat nedeniyle, aylardır eriyen oylarda son dönemde bir miktar toparlanma olduğu gören AK Parti'de, Genel Merkez'den gelen kesim talimat üzerine mahalle ve ev gezilerinin başladığını öğrendim.
AK Partililere bu ziyaretlerde ekonomideki bozulma yüzünden gösterilebilecek 'sert tepki'lere karşı hiç seslerini çıkarmamaları, bu eleştirileri göğüslemeleri '20 yıl önce de her şey kötüydü. Şimdi de biz düzeltiriz' mesajını iyi anlatmaları konusunda 'kesin talimat' verildiğini söylemem gerek.
Diğer taraftan CHP Samsun'da da bugünlerde ciddi bir hareketlilik var. CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel'in İstanbul'da Canan Kaftancıoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından önemli bir saha çalışması projesi Samsun'da da hayata geçiriliyor.
Duyduğuma göre İstanbul'da başlatılan '80 Günde Devrialem' projesi Samsun'da da başlatılacak.
Samsun'da kapısı çalınmadık kapı bırakılmamasını hedefleyen çalışmayla, CHP örgütleri il ve ilçelerde tam saha pres, tüm hanelerin kapısını çalarak, Aile Destek Sigortası'nı anlatacaklar.
CHP iktidarında mevcut sosyal yardımların kesilmeyeceği gibi üzerine maaş bağlanmasını öngören sistemle bilgiler verecek olan CHP'liler, bu çalışma kapsamında yaklaşık 400 bin haden en az yarısına ulaşmayı planlıyorlar.
Gelelim ekonomiye. Dün bu satırları yazdığım sıralarda Merkez Bankası'nın politika faizini 150 baz puan daha indirdiğine ilişkin haberler yayınlanmaya başlamıştı.
Buna göre Merkez, politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 10,5'a çekti.
Bu indirim kararının zaten çok yüksek olan enflasyon üzerinde olumsuz etki yaratacağını söylemeye sanırım gerek yok.
TÜİK’in verilerine göre geçen ay enflasyon yıllık 83,45 olarak gerçekleşmişti. Merkez'in bu son kararı ile faiz ile enflasyon arasındaki makas da 70 baz puanın üzerine çıkarak rekor kırdı.
Ve böyle bir ortamda işin tuhafı, kur hala yükselme eğiliminde. Bunu önlemek için de fakirlerden aldığımız vergiyi zenginlere Kur Korumalı Mevduat farkı olarak bütçeden ödemeye devam ediyoruz.
Bindik bir alemet gidiyoruz...
Hayırlısı bakalım!