Hocası yine Samsun'un yetiştirdiği efsane güreşçi Yaşar Doğu'ydu.
"Çocuklar bu iş para için yapılmaz, bu işin şerefi var. Ardınızda koca bir millet var. İstiklal Marşı'nı söyletmeyecekseniz, yaptığınız işin ne önemi var" sözleri çıktığı her müsabaka öncesinde kulaklarında çınlıyordu.
İşte tam da bu nedenle, sırtını yere getirmeyi başaran olmadı.
Dünyaya gözlerini 11 Nisan 1931'de Samsun'un Ayvacık ilçesi Söğütpınar köyünde açtı efsane güreşçi Mustafa Dağıstanlı...
Çok küçük yaşta başladığı ata sporu güreşte 7 yılda 2 olimpiyat, 3 dünya şampiyonluğu yaşayarak tarihi başarılara imza attı.
Kendine has, yerde kaldırıp ters sarma, dana bağı dalış pozisyonlarıyla ünlenen Dağıstanlı, güreştiği dönemde dünyanın en iyi sporcularından biri olarak gösteriliyordu.
2 olimpiyat altını, 3 dünya şampiyonluğu ve sayısız madalyası var Dağıstanlı'nın ama tüm müsabakaları unutulmaz. Öyle ki Türkiye'de oynadığı 320 güreşten 319'unu, uluslararası platformda ise çıktığı müsabakaların 73’ünün 70'ini kazanmış bir sporcu çünkü. Maalesef yeni nesiller bu büyük değerlerimizi tanımadan büyüyor...
Bu yazıyı yazarken Mustafa Dağıstanlı’nın bir anısını da okudum. Bu nasıl bir inanç, bu nasıl bir azim ve vatan sevgisi doğrusu gözlerim yaşardı. Şöyle ki;
Melbourne olimpiyat oyunları öncesi hocası Yaşar Doğu 62 kiloda yarışmak yerine 57 kiloya düşmesini istemiş Dağıstanlı'dan. Aslında 62’de de altın alırmış ama takım oyunu ya güreş, takım arkadaşı da altın alsın diye.
Genç Mustafa rejim yapmış ama 57.5 kiloya kadar ancak düşebilmiş. Saunaya gitmiş, aç susuz kalmış ama kalan 200 gramı bir türlü veremiyor.
Ertesi gün de müsabaka var.
Mustafa’nın aklına bir fikir gelmiş. Takım doktoruna gitmiş, ‘200 gram kan al benden’ demiş. Doktor olmaz dese de ısrar etmiş. Kanı verdikten sonra tartıya çıkmış ki, 57 kilo.
Dağıstanlı o anı, "Benim çıktığım kantarın başında Alman Federasyonu yetkilileri vardı. Çıktım, tamı tamamına kiloma düşmüşüm. Merak ettiler. Kibrit çöpü koyarak kantarı denemek istediler. Ve bir oh çekerek kantardan indim. Nihayet kilomu vermiştim’ diye anlatıyor.
İşte böyle. Bu ülkenin gururu için, bu ülkenin bayrağını göndere çektirmek, İstiklal marşını dünyaya ayakta söyletmek için, büyük bir azimle mücadele eden sporculardı onlar.
Ne yazık ki, uluslararası bütün müsabakalarda sırtı yere gelmeyen efsane güreşçi Mustafa Dağıstanlı'yı kaybettik.
Hocası Yaşar Doğu'nun tembih ettiği gibi 'bu işi para için yapmadı. Ardında koca bir millet olduğunu hiç unutmadı ve tüm uluslararası müsabakalarına da İstiklal Marşı'nı söyletmek için çıktı.
Bize düşen onları, yeni kuşakların da tanımasını sağlamaktır.
Nurlarda yatsın!