Tarih 30 Aralık 2022.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve akademisyen Sinan Ateş.
Yer; Ankara'nın göbeği.
Motosikletli bir kişinin silahlı saldırısına uğrayan Sinan Ateş, başından vurularak hayatını kaybetti.
Cinayetin üzerinden 3 gün geçti ama iktidar ortaklarından özellikle de MHP'den cinayete ilişkin tek bir yorum bile yapılmadı.
MHP'ye yakınlığıyla bilinen Türkgün Gazetesi, cinayeti birinci sayfasında bile görmedi.
Sessizlik arttıkça, tartışmalar da büyüyor.
Hatta MHP'nin sessizliği üyelerin istifasına neden oluyor.
e-Devlet üzerinden istifa ettiklerine dair ekran görüntülerini sosyal medyada paylaşanlar, Ateş'in öldürülmesi sonrası partinin sessiz kalmasını eleştiriyorlar.
'Milliyetçi Odak' isimli internet sitesinin aktardığına göre istifalar, MHP ve Ülkü Ocakları'ndan açıklama yapılmamasına tepki olarak veriliyor.
MHP Genel Merkezi'ndeki sessizlik, il teşkilatlarına da yansımış durumda.
Örneğin MHP Samsun İl Başkanlığı'ndan da hala bu konuda bir açıklama yapılmış değil.
Cinayetle ilgili sosyal medya hesabında paylaşım yapan ender MHP'lilerden biri, eski MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin oldu.
Sinan Ateş ile geçmişte birlikte çekilmiş olan bir fotoğrafını yayınlayan Tekin, cinayeti 'kahpe bir saldırı' olarak nitelendirdi.
Şimdi herkes bu cinayetin arkasındaki güçleri, olayın aslı astarının ne olduğunu merak ediyor.
İşte sorular?
Sinan Ateş neden öldürüldü?
Katilleri kim?
Cinayetin siyasi boyutu var mı?
Katillerle ilgili ele geçen bilgiler neler?
Varsa azmettiricileri kimler?
Ve asıl soru:
Bütün siyasi partilerin genel başkanları cinayete ilişkin tepkilerini ve başsağlığı mesajlarını yayınlarken, eski bir Ülkü Ocakları Genel Başkanı öldürülmesine rağmen MHP neden sessiz?
Ben şahsen Sinan Ateş'in adını dahi duymamıştım ama entelektüel kimliği olan birisi olduğu anlaşılıyor. Ötüken gibi ciddi bir yayınevinden iki kitabı bile çıkmış.
Ayrıca Hacettepe gibi saygın bir üniversitede tarih doçenti…
Şimdi geride iki küçük kız çocuğu ve acılı bir eş bırakıp bu dünyadan ayrıldı.
Bakalım çocuklarının cenazedeki çığlıkları, bu derin sessizliği bozmaya yetecek mi?