Bildiğiniz gibi haziran ayı enflasyon rakamı açıklandı. Böylece kamu görevlilerinin 2021 yılı ilk altı aylık zam oranına eklenecek enflasyon oranı da belli oldu.
Kamu İşvereni ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, 5. Dönem Toplu sözleşmenin mutabakatsızlıkla sonuçlanması sonucu 2021 yılı için yüzde 3+3 zammı reva görmüştü memurlara…
1,94’lük haziran ayı enflasyon oranıyla 2021 yılı ilk altı aylık enflasyon farkı 5,45 oldu, böylelikle 1 Temmuz 2021 itibariyle yüzde 8,45’lik bir artış gerçekleşti.
Şimdi bu artış, memura yüzde 8.45 zam olarak yansıtılacak ama işte benim itirazım da buna.
Çünkü bu bir zam değil ki. Yüksek enflasyonun neden olduğu maaşlarda yaşanan bir erimedir. Yani, aslında bir zam değil memurun kaybıdır.
Hatırlatalım; 2020 yılı ocak ayından itibaren geçerli olan Hakem Kurulu kararından bugüne tam 18 ay geçti.
Bu 18 ayda gerçekleşen enflasyon yüzde 24,28. Hedeflenen enflasyon oranı ise yüzde 7,5. Memura verilen zam ise yüzde 11,40.
Memur-Sen, boş durmamış hesap kitap yapmış. Yaptığı belirlemeye 18 ayda dolar yüzde 46,05, Euro yüzde 54,50 artmış.
Altın ve yemeklik yağda durum daha da vahim. 18 ayda altının gramı yüzde 71,33, 18 litrelik yağ ise yüzde 116,04 artmış durumda.
18 ayda elektriğe gelen artış ise 30,91. Doğal gazın da ondan ayrı kalır bir yanı yok. 18 ayda doğal gazın metreküpü üst üste gelen zamlarla yüzde 23,68 oranında arttı.
Hesap kitap ortada. Memurlar enflasyon canavarının elinde inim inim inliyor.
Memur-Sen üyeleri önceki gün Samsun'da, "Her şeye zam yapılırken memurun seyretmesi beklenemez. Biz, gerçeklere uygun yüzdelik zam, geçmiş kayıpların telafisi için seyyanen zam ve büyüyen Türkiye’den memurların refahına düşen payını istiyoruz" diye isyan ettiler.
Sadece memurlar mı?
Emekliler de perişan durumda. Daha dün DİSK Emekli Sen Samsun Şubesi üyeleri, ‘Ölmemiz bekleniyor’ diye, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine tepki gösterdiler, faturalarını ateşe verdiler.
Bugün dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 2 bin 864 lira.
Yoksulluk sınırı ise 9 bin 331 lira 67 kuruş.
En düşük emekli maaşı ne?
Zamlı hali ile bin 627 lira.
Anlayacağınız; Türkiye'de bir emekli şu anda 'yoksul' bile değil.
Yoksul sınıfına girebilmesi için bile 6 bin liraya ihtiyacı var.
Tam bir kara mizah değil mi?