Sadettin Tantan…
Sapanca'da, Laz bir babayla Gürcü bir annenin çocuğu olarak muhafazakar bir çevrede büyüdü.
Türkiye onun adını ilk kez, İstanbul'un yeraltı dünyasını hallaç pamuğu gibi atmasıyla duyurdu.
Ardından da Fatih Belediye Başkanlığı ile dikkati çekti.
18 Nisan 1999 seçimlerinden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına adaylığı gündeme geldi. Ancak daha sonra milletvekilliğine aday gösterildi ve TBMM'ye 21. Dönem ANAP İstanbul milletvekili olarak girdi.
DSP-MHP-ANAP koalisyonunun kurduğu 57. Hükümet’te İçişleri Bakanı olarak görev yaptı. İçişleri Bakanı olarak yolsuzlukla mücadelenin sembol isimlerinden biri haline geldi. İçişleri Bakanlığı döneminde büyük çaplı yolsuzluklara karşı başlattığı operasyonlar kamuoyu gündeminde yer etti, ilginç operasyon kod isimleri hafızalarda kaldı.
Üst üste yaptığı operasyonlarla, ortaya attığı "Tapınak Şövalyeleri" ve "nüfuz casusları" gibi kavramlarla, Emniyet'te oluşturduğu kadroyla, Aydın Doğan'la canlı yayında yaptığı tartışmayla, partisinin lideri Mesut Yılmaz'la ters düşmesiyle ve görev alanının değiştirilmesi üzerine istifa etmesiyle sürekli gündemde kaldı.
Şimdi emekli bir siyasetçi olarak torunlarıyla vakit geçiren Tantan'ın adını önceki gün AK Parti listelerinden seçime girmeye hazırlanan HÜDA-PAR’la ilgili ilk kez konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla yeniden hatırladık.
Çünkü "HÜDA-PAR'ın Hizbullah’la bağı olmadığını" savunan Bahçeli, 1999-2001 yılları arasında İçişleri Bakanı olarak görev yapan Saadettin Tantan’ın açıklama yapmasını istiyordu.
Bahçeli'nin bu çağrısına Tantan’ın yanıtı da gecikmedi ve Tantan, "HÜDA-PAR’la Hizbullah arasında tabii ki bağ vardır. 57. hükümet döneminde Hizbullah evlerinin nasıl ortaya çıkarıldığına, Gaffar Okkan’ın nasıl öldürüldüğüne, Başbakan Yardımcısı olarak şahit olmuş biri. Bunları nasıl söyleyebiliyor anlamak mümkün değil.”
Hakikaten insan şaşırıyor. Dönemin Başbakan Yardımcısı bu sözleri nasıl söyleyebiliyor, gerçekten de anlamak mümkün değil!
Tantan'ın bu yanıtından sonra bir hayli tantana kopacak sanki!
***
Emekliye zammın maliyeti netleşti. Hükümetin en düşük emekli aylığı tutarının 5 bin 500 TL’den 7 bin 500 TL’ye yükseltilmesi kararının bütçeye yükü 120,8 milyar TL olacak. Plan Bütçe Komisyonu üyelerine sunulan etki analiz raporuna göre, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında iki kez ödenen bayram ikramiyesinin bin 100 TL’den 2 bin TL’ye yükseltilmesinin 2023 bütçesine maliyeti 24,9 milyar TL olacak. Rapora göre, torba teklifteki tüm düzenlemelerin toplam maliyeti ise 149,3 milyar TL’ye ulaşacak.
Hükümet, seçim için musluğu açtı, Bakalım sırada neler var!
***
Dünya Bankası pazartesi günü çok önemli bir rapor yayımladı. Raporda COVID-19 salgını ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali de dahil olmak üzere son birkaç yılda meydana gelen krizlerin yaklaşık otuz yıllık sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sona erdirdiği belirtildi. Raporda, politika yapıcıların, işgücü arzını, üretkenliği ve yatırımı artırmak için iddialı girişimlerde bulunmaması durumunda, ortalama küresel ekonomik büyümenin 2030'a kadar yılda yüzde 2,2 ile otuz yılın en düşük seviyesine düşeceği belirtildi. Bu durumun da dünya ekonomisi için "kayıp bir on yıl"ı başlatacağı kaydedildi.
Peki bu riskten kurtulmak için ne yapmalı? Raporda buna ilişkin çözüm önerileri de yar alıyor. Şöyle ki; riskten kurtulmak için, sürdürülebilir sektörlerde yatırımı artırmak, ticaret maliyetlerini azaltmak, hizmetlerde büyümeyi artırmak ve işgücüne katılımı genişletmek gerekiyor.