Tebdil-i kıyafet giymeme gerek yok.
Zaten bu ülkede 98 yıldır tebdil-i kıyafet giyip çarşı pazar dolaşacak bir sultan da yok.
'Tebdil-i kıyafet gezmekten' anlayacağımız 'sahada olmak', 'çarşı pazarda olmak' ise bu daha da kötü.
20 yıldır iktidardaki partinin mensubu olan bir siyasetçi 'tebdil-i kıyafet' gezmekten bahsediyorsa, milletle aralarında ciddi bir kopma var demektir ya bu tartışmayı siyasetçilere bırakıp konumuza dönelim.
Ben tebdil-i kıyafet değil her hafta çarşı pazarın içindeyim çünkü.
İyi haberler yok; vatandaş yüksek fiyatlardan inim inim inliyor, "Fiyatlar anormal, yüksek korka korka alışveriş yapıyoruz" diyorlar.
Ekonomik durumu bir nebze iyi olan vatandaş, pazar alışverişi için en çok 200 lirayı gözden çıkarıyor ama o da yetmiyor
Pazarcı da dertli, vatandaş da.
Pazarda ise; örneğin karnıbahar...
Zam şampiyonuydu fiyatı 30 liraya kadar çıkmıştı neyse ki bu hafta 9 liraya düşmüş.
Yine de yüzüne bakan yok.
Pazarcı çareyi karnıbaharı dört parçaya ayırıp, 'çeyrek karnıbahar' satmakta bulmuş.
Bu yazın favorisi olan 'dilim karpuz'dan sonra 'çeyrek karnıbaharı' da gördük.
Markette 7-8 lira olan domatesin fiyatı ise pazarda 3-4 lira.
Yoğurt 25 liradan aşağı değil, tereyağı markette 65-70 TL, pazarda 35-50 lira arası.
Marketlerde 60 liradan aşağı peynir bulamazsınız, pazarda 40-45 lira arası. Zeytinin kilosu ise en iyisi 30 liradan başlıyor.
Pazarın yeni ürünü mandalina ise kilosu 3.5 liradan alıcı buluyor.
Pazarın en çok rağbet gören ürünleri ise patates ve soğan. En ucuz ürünlerden biri olarak göze çarpan patates ve soğanın kilosu 1.5 ile 3 lira arasında değişiyor.
Marketlerde fiyatlar ise adeta uçuyor. En ucuz olduğu söylenen bir markette iki üç gıda ürününe en az 70-80 lira ödemeden çıkamıyorsunuz.
Siz tebdil-i kıyafetinizi giyedurun, ben şimdiden uyarayım: Çarşı pazar yanıyor, marketler yanıyor, mutfak yanıyor.
Hem de cayır cayır!
***
Samsun'da 2017 yılında uygulamaya konulan, ancak iki yıldır yeterli kaynak sağlanmadığı için atıl duruma düşürülen Altın Buzağı-Can Sütü Projesi ile ilgili önemli gelişmeler var.
Dereköy'deki tesisin atıl durumdayken oldukça düşük bir bedelle Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'ne kiralandığının ortaya çıkmasından sonra Samsun Valiliği de harekete geçerek, Büyükşehir Belediyesi ve Tarım İl Müdürlüğü ile birlikte projeyi yeniden gündemine almış.
Gerçekten önemli. Türkiye'deki buzağı ölümlerini büyük ölçüde sonlandıracak olan bir projenin, yeniden canlandırılması ekonomimize büyük katkı sağlayacaktır. Detaylarını öğrenir öğrenmez, ayrıntılarını yine bu köşeden duyuracağım.
Yanlıştan gecikmeli de olsa dönülecek ya bu bile kardır.