Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) 2019-2021 yılları arasındaki maden kazalarında meydana gelen işçi ölümlerine ilişkin verileri ortada.
Buna göre dünyada kömür madeni çıkarılan 20 ülkeyi kapsayan veriler, bizim bu işi yaparken beceremediğimizi, çok büyük hatalar yaptığımızı ortaya koyuyor.
Kömür denilince akla gelen ülkelerin başında gelen Almanya örneğin. Bu ülkede son iki yıl içerisinde meydana gelen maden kazasında 5 işçi hayatını kaybetmiş. Çekya, İtalya, İspanya ve Portekiz'de de durum aynı.
Yine son 2 yıl içerisinde Bulgaristan'da 6, Arjantin ve Romanya'da 7, Gürcistan'da 8, Azerbaycan, Meksika ve Fransa'da 9, Sri Lanka'da 13, Tayland'da 17, Özbekistan'da 27, Japonya'da 29, Polonya'da 33, Moğolistan'da 37, Ukrayna'da ise 57 kişi ise maden kazalarında hayatını kaybetti.
Türkiye'de ise durum tam bir facia. Son 2 yıl içerisinde Türkiye'de meydana gelen maden kazalarındaki can kaybı ise 189 kişi.
Bu rakamlara 8 yıl öce Soma'da 302 maden işçisinin hayatını kaybettiğini hatırlatmak gerek.
Teknolojik ve yönetim sorunları gibi önlenebilir sebeplerden kaynaklanan maden kazalarının neden olduğu can kaybı, yaralanma ve ekonomik kayıpları önlemek için risk azaltma çalışmalarına özel dikkat gösterilmesinin zamanı artık gelmedi mi?
Maden kazalarına yönelik başarılı bir risk azaltma planlaması, bu kazalara neden olan koşul ve unsurların en iyi şekilde analiz edilmesini ve yorumlanmasını gerektiriyor. Böyle bir risk odaklı yaklaşım, birçok maden kazasının önlenmesini sağlayacaktır.
Kömür madenciliği faaliyetlerinin doğası gereği tehlikeli olması, olası bir felaketin yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını zaruri kılmaktadır.
Yaşadığımız acı deneyimler, 'düşük risk' olasılığın dahi bu sektörde oldukça büyük kayıplara neden olabileceğini gösterdi.
Yasa ve yönetmeliklerde durum ne?
Türkiye'de 2012 yılına kadar madencilik sektörüne yönelik iş sağlığı ve güvenliği yasalarında önemli boşluklar vardı ama 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birlikte yönetmelikte önemli düzenlemeler yapıldı.
Yasa ve yönetmeliklerde sorun yoksa bu kadar kaza ve can kaybı neden meydana geliyor o zaman?
Demek ki bu yasa ve yönetmeliklerin uygulanması ve izlenmesinde ciddi yetersizlikler var.O yasa ve yönetmelikler demek ki uygulanmıyor, görmezden geliniyor.
Hiç 'dezenformasyon' gibi deyip gerçeklerin üstünü örmeye çalışmayın. Sayıştay'ın o raporundaki uyarıların gerekleri yapılsaydı, önlemler alınsaydı, Amasra'da 41 madencimizi ailelerinden koparan bu facia yaşanır mıydı?
Önce tedbir, sonra tevekkül!