Enflasyonda tüm zamanların en sıcak yazını yaşadık.
Enflasyon ağustosta bol olması gereken taze sebze ve meyve ile işlenmiş gıdadaki artışların yanı sıra yüksek ulaştırma zamlarının etkisiyle aylık yüzde tam 9,09 arttı ve yüzde 7,-7,5 seviyesindeki beklentilerin çok üstünde geldi.
Böylece yazın 3 ayında enflasyon toplam yüzde 24,12 ile tarihi rekorunu gördü.
Rekorlar bununla da bitmedi. Enflasyon iki ayda böylece, yüzde 19,44 artarak 2023 yılının zirvesine çıktı.
Seçim sonrası yeni ekonomi yönetimiyle birlikte değişen para politikası ve döviz kurlarındaki sert artışlar ile vergi ayarlamaları sonrası gelen zamlar, enflasyonun bu derece artmasındaki temel nedenler.
Peki, enflasyondaki bu yükselme ne zaman duracak?
Maalesef hiç umutlanmayın!
Ekonomistler Merkez Bankası’nın yüzde 58 olan yılsonu tahmininin, ağustos itibariyle aşıldığını, yılsonunda yüzde 70’in üzerinde enflasyon görülme olasılığının arttığını belirtiyorlar.
Tüketici enflasyonunun yanında üreticinin enflasyonu da ağustosta aylık yüzde 5,89 artarak yıllık üretici enflasyonu temmuzdaki yüzde 44,5 seviyesinden yüzde 49,51'e yükseldi. Üretici enflasyonundaki bu artış bile, önümüzdeki aylarda aldığımız tüm ürün ve hizmetlerin fiyatlarının katlanarak artacağını gösteriyor.
En kötüsü elbette gıda fiyatlarındaki enflasyon. Gıda ve içecek grubunda aylık enflasyon yüzde 8,48 arttı ve manşet tüketici enflasyonunu 2.27 puan arttırdı.
TÜİK verilerine göre işlenmemiş gıda fiyatları aylık yüzde 5,58 artarken taze sebze ve meyveler ağustosta temmuz ayına göre yüzde 9,31 zamlandı.
Halbuki tarımda hasadın ve ürünün en bol olduğu ay, ağustos. Buna rağmen taze sebze ve meyvede yıllık enflasyon, yüzde 106'ya dayandı.
Uzmanlar eylülde de taze sebze ve meyve grubunda fiyat artışlarının devam etmesini bekliyor.
Bütün bu gidişat karşısında ekonominin yeni patronu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise diyor ki, "Enflasyonla mücadele biraz zaman alacak. Geçiş dönemindeyiz. Enflasyonu kontrol altına almak ve daha sonra düşürmek için ne gerekiyorsa (parasal sıkılaşma, kredi politikası ve gelirler politikaları) yapacağız. Sonuçta sabretmemize değecek. Enflasyonla mücadelede kesinlikle kararlıyız."
Yani 'sabredin' diyor, zaten 3 yıldır yüksek fiyatlar nedeniyle mutfağı yana yana küle dönmüş olan Ayşe Hanım'a, Fatma Teyze'ye...
Zam umudu bile olmayan 7 bin 500 TL maaşa talim eden emekliye, çocuğunu yurt bulamadığı için özel yurda vermek zorunda kaldığı için, astronomik fiyatlar yüzünden cinnet geçirme noktasına gelmiş ana babaya.
Üstelik daha da bitmedi. Mehmet Şimşek'in 'sabredin" dediği dakikalarda finansal kesim yani bankalar dışındaki firmaların döviz varlıkları 4 milyar 883 milyon dolar, yükümlülükleri ise 2 milyar 463 milyon dolar azalmış, bu kapsamda net döviz pozisyonu açığı 2 milyar 420 milyon dolar artarak 83 milyar 828 milyon dolara çıkmıştı.
Yine Şimşek'in 'sabredin' dediği dakikalarda dış ticaret açığı da ağustosta 8,88 milyar dolar açık vermişti. Böylece yılın başından bu yana bakıldığında dış ticaret açığı yüzde 12,1 artışla 82.4 milyar dolar oldu.
'Ya sabır!' tamam da hangi birisine sabredeceğiz.
Sabır taşı da çatladı artık!