Jagdish Bhagwati isminde bir adam var.
Belki de yaşayan en önemli ekonomist ve neslinin en etkili ticaret teorisyenlerinden birisi olduğu söylenir.
İşte bu Hint kökenli ekonomistin ünlü bir tezi var. Adına da 'Yoksullaştıran büyüme tezi' denir.
Bu tezin içeriği şöyle; Bir ülke daha fazla üretip daha fazla ihraç eder hale geldiği halde, dış ticaret hadleri bozulduğu için daha az tüketebilir duruma gelmişse bir başka ifadeyle ülke büyümüş ama refahı azalmışsa buna yoksullaştıran büyüme deniliyor.
Size tanıdık geldi mi?
Ekonomisi büyüyen ama halkı yoksullaşan bir ülke…
Şimdi bakalım; Türkiye ekonomisi 2022'de iç tüketimin katkısıyla beklentileri aşan bir büyüme performansı kaydetti. Ve yılın tamamında yüzde 5,6 büyüdü.
Yılın son çeyreğinde büyüme ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşti. Son çeyrekte çeyreklik bazda büyüme ise yüzde 0,9 olarak kaydedildi.
Sektörel performansa bakıldığında 2022'nin tamamında hizmetler sektöründeki çift haneli büyüme, buna karşın inşaattaki sert daralma dikkat çekti.
2021'de yüzde 24,9 büyüyen ihracat ise 2022'de yüzde 9,1 ile tek hanelerde büyüme gösterdi.
Ekonomistlerin beklentisi Türkiye'de gayrisafi yurt içi hasılanın 2022'de yüzde 5,2 artması yönündeydi.
Şimdi bir de gelir durumuna bakalım; Türk-İş'in en son açıkladığı ‘açlık ve yoksulluk sınırı araştırması’na göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırı şubat ayında 9 bin 425 TL’ye, yoksulluk sınırı 30 bin 700 TL'ye yükseldi.
Eğer bekar bir çalışansanız, bu yaşamın maliyeti ise aylık 12 bin 265,88 TL.
Aynı araştırmaya göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 6,32 oranında gerçekleşti.
Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 107,02 olurken 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 112,87 olarak hesaplandı.
Türkiye 2003-2010 yılları arasında yükselen piyasa ekonomileri arasında bir yıldızdı. 2014-2018 arasında ise bu konumunu yitirerek düşüşe geçti.
2018’den sonra da bu ekonomilerin en umutsuzları arasına girdik. Özetle Türkiye, 2003-2022 arasında bir kuyruklu yıldız gibi parlayıp kayboldu.
Ne kadar ekonomi büyüyor derseniz deyin, bu yoksullaştıran büyümeden Türkiye'nin kurtulması ve yeniden bir çıkışa geçmesi gerekiyor.
Bunun için yapılması gerekenler ise ekonomiyle ilgili adımların çok ötesinde bir çaba gerektiriyor.
Sosyal, siyasal ve ekonomik alanların tamamında hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının yerleştirilmesinden başlayarak eğitimin bilimsel temele dayandırılmasına, güçler ayrımına, düşünce ve ifade özgürlüğüne dayalı bir demokrasinin yerleştirilmesine, laikliğin oturtulmasına, vergi ve teşvik sistemlerinin değiştirilmesine kadar uzanan bir yapısal reformlar paketinin uygulamaya konulması gerekiyor.