Samsun'un tarihini bilenler, bu kentin bir "kültür kenti" olduğunu da hatırlayacaklardır.
Samsun'un hem bir denizci kenti olması hem de Karadeniz'e Anadolu'dan giriş kapısı misyonu, bu kentin çeşitli din, ırk, mezheplerden insanların kozmopolit şekilde kültürlerinden etkilenmesine de neden olmuştur.
Rumlar, Ermeniler, Çerkesler, Pomaklar, Gürcüler, Mübadiller...
Hepsi, Samsun'a ayrı bir anlam katmış, kültürünü doğrudan etkilemiş ve ortaya güzellikler çıkmasına vesile olmuştur.
Tabii ki zaman içerisinde bizler bu güzellikleri yitirdik.
Eski mahalleleri, eskiye dair binaları yıkıp, kendimize benzettik.
Samsun'da tiyatronun, sinemanın, fuarların olduğu ve kentin adeta altın çağını yaşadığı bir dönem olmamış da değil hani.
Cumhuriyet'in ilk yıllarından 1980'li yıllara kadar Samsun günlük tiyatroların oynandığı, sinemaların birden fazla olduğu (yani tekelleşmediği), çeşitli kumpanya ve fuarların yapıldığı nadide şehirlerden birisiydi.
Bugün ise gelinen noktada, tiyatro ekipleri can çekişiyor...
Sinemalar tekel haline gelmiş...
Fuar anlayışı kaybolmuş...
Kumpanyalar unutulmuş...
Peki, bunları yeniden canlandırabilmek olanaksız mı?
Elbette ki hayır...
Türkiye'nin sayılı kültürel demografisine sahip bu kent, Kurtuluş Savaşı gibi tarihi bir misyonu üstlenmiş ve bağrından onlarca yazar, sinemacı, şair, gazeteci, tiyatrocu çıkarmış olması nedeniyle hala güzel gelişmelere gebe olabilir.
Burada iş hem sanat emekçilerine hem de kenti yönetenlere düşmektedir.
Tiyatroculara, sinemacılara, yazarlara sunulacak olanaklar ile kent halkı kültürel anlamda bir doping yaşayabilir...
Elde malzeme çok...
Emekçi de azımsanmayacak kadar...
Önemli olan eldeki malzemeyi kullanacak, bu kişileri, kuruluşları bir araya getirecek bir ortak akıl...
Bizim hele ki böylesi bir dönemde, kültürel yozlaşmanın günden güne arttığı, insanların boşluklarını farklı mecralarda doldurma ihtiyacı hissettikleri bu zaman diliminde, yapılacak en ufak bir çalışma bile yüreklere su serpecektir...
Örneğin mahallelerde gezici tiyatrolar...
Açık hava sinemaları...
Kumpanyalar...
Fuarlar...
Kente renk katacaktır...
Dediğim gibi tek ihtiyaç olan ortak akıl ve planlı bir çalışma...
Bu kent çok güzel...
Bu kent bir kültür başkenti olmaya aday...
Bu kentin, Eskişehir'den, Antalya'dan, İstanbul'dan bir eksiği yok...
Aksine fazlalıkları var...
Denizi ile...
Doğası ile...
Tarihi ile...
Kültürü ile...
Aklınıza gelebilecek her alanda üretilecek onlarca etkinliği var...
Eğer bu çalışmalar hayata geçerse, kültüre, sanata, festivale, konsere aç Samsun halkı...
Yapılacak her çalışmayı sahiplenecek ve süregelmesi için mücadele edecektir...