OKURKEN DİKKAT! ÖFKE VE NEFRET İÇERİR!
-------------------------------------
Hafta sonu evden arabayla yola çıkarken hep gördüğümüz ama bilinçaltımıza atarak inkar ettiğimiz bir gerçek ile yine yüz yüze geldim. Bir kadın pazarcıların kullandığı el arabası ile plastik vb. şeyler topluyordu ve arabanın üstüne de küçük çocuğunu koymuş, bir şeyler anlatıyordu.
Hem annelik yapıyor hem hayatta kalma mücadelesi veriyor…
Çocuk kalbini anlatayım size. Çocuklar ölümden korkmazlar. Denize atsanız, yola atsanız boğulmaktan ya da kazada canları acımaktan korkmazlar. Annesiz ve/veya babasız kalmaktan korkarlar. Ölmek, acı çekmekten çok annesiz/babasız kalmaktan korkarlar. O çocuğumuzun en güvenli yeri annesinin yanı ama geleceği güvence altında mı?
Bugün naylon torbada kitaplarını taşıyan, ayakkabısı yırtık olduğu için saklayan, evden okul harçlığı almadan ve kantinden arkadaşları yiyecek alırken aklı kalan çocuklar var.
İlk yazılarımda anlattığım bir hikayeyi tekrar tekrar yazacağım.
Bir gün Atakum'un tam merkezindeki bir okulda öğretmenin anlattığı bir hikayeyi paylaşmak istiyorum.
Öğretmenimiz bahçe nöbetçisi iken yere düşen bir para buluyor ve bahçede koşan bir öğrencisine verip ‘Git kantinden kendine bir şey al’ diyor.
Çocuk şaşırıp alıyor ama kantine gittiğinde elinde para kantinciye bakıyor; kantinci ona bakıyor.
Öğretmen önce parasının yetmediğini düşünüp yanına gidiyor ve hepimizi ürperten o diyalog başlıyor.
Ortaokulda okuyan bu öğrenci hayatında hiç okula evden para alarak gelmemiş. Hiç okul kantininden alışveriş yapmamış.
Sabahtan akşama kadar evden getirdiklerini yemiş ve yemekte. Kantinci çocuğa ‘Oğlum hiç buradan köfte-ekmek yemedin mi?’ diye soruyor ve cevabı yazmak bile içimden gelmiyor.
Kantinci ve öğretmenlerimiz şaşırmakla kalmıyor ve hemen okulda bu durumda yani evden ailesinden para olmadığı için parasız gelen öğrencileri araştırıyorlar.
400 öğrenciden 75'i böyle.
Atakum'un merkezinde bir okul. Öğretmenler ve kantinci elini taşın altına koyuyor. 8 TL olan köfte-ekmek fiyatını gelişi olan 5 TL’ye indirip okulda aralarında para topluyorlar ve bir öğrencinin 1 aylık öğlen yemek parası olan 150 TL burs ayarlıyorlar. O okulun öğretmenlerinin ve kantincinin yüreklerinden öperim.
Okula hayatında hiç parayla gelmemiş, okul kantininden parayla hiçbir şey almamış ve sabahtan akşama kadar olan okulunda evinden getirdiği ile karnını doyurmaya çalışan ve arkadaşları okulda köfte-ekmek yerken o çocuğun nefsini ve içindeki ezikliği hissetmiyorsanız; kalbiniz kurusun.
Sokak çocukları ile konuşun. Ben birine sordum. Ne istersin diye. "Çilekli dondurma" dedi.
Çilekli dondurma ya! Çilek kalbinden öperim seni çocuk. Hayatında hiç deniz kenarında, deniz görmemiş ve hamburger yememiş çocuklar var ya!
Halkın parası ile aldıkları ve kendilerine hak gördükleri lüks teknelerinde parti yapan politikacılarımız; tükürüğünüzde boğulun!
Bir tane bile çocuk gece yatağında hayaller kurarak uyumayacak. Onun hayallerini biz üstlenip gerçekleştireceğiz. Bir tane çocuk sabah sadece ekmek yiyerek gidip, kantine uzaktan bakmayacak. Bir çocuğumuzun aklı bir şeyde kalırsa kalbimiz duracak. Ayakkabısı delik, yırtık bir çocuğumuzun attığı her adım, bizi felç edecek. Bakkaldan bisküvi, baklava çalan, ailesinden para alamadan okula gelen, kantinden bugüne kadar hiçbir şey alamayan her çocuğun eli boğazımızı sıkacak. Okula sırt çantası yerine naylon poşetle gelen her çocuğun kitaplarını taşıdığı poşet bizim kafamıza geçecek.
Çocuklarımızın geleceğini, umutlarını yeşertmeyen, onların hakkını çalıp zengin olan herkes acılar içinde kıvranarak can versin.
Çocuklarını mutlu etmeyen, onların geleceklerini güvence almayan bir toplum yerin dibine girsin, kimse nefes almasın.
Kul hakkı yiyen öbür tarafta hesabını versin. Ben kul hakkı değil, çocuk hakkı yiyen herkesi Allah'a havale etmiyorum. Allah onları zaten rahmetine bile kabul etmeyecek. Onların bu dünyada acı çekmelerini istiyorum.
Artık inkarımıza dokunacağız!
Tüm çocuklar mutlu oluncaya kadar, herkesin aldığı nefes eksik kalsın.
Sağlıkla ve vicdanla kalın.
Çok güzel bir yazı. Mükemmel hekimliğinizi biliyordum ama bu yazınızda kaleminizinde bir o kadar güçlü olduğuna inandım. Çocuklar! Çocuklar konusunda duyarlı olun herkesin, hepimizin içindeki kanayan yaraya parmak basmışsınız. Umarım seçimlerden sonra, onların hayatlarına dokunabilirsiniz. Yazınızda anlattıklarınızın gerçekleşe bilmesi için en güzel dua ve dileklerimde olacaksınız. Umarım bu yazınız çocuklar konusunda taşlaşmış yüreklerinde yumuşatır.
Sayın hocam , emeğinize sağlık çok güzel bir yorum , umarım herşey gönlümuzce olur ancak tok açın halinden anlamadığı bir dünyada yaşıyoruz buda gercegimiz.