Poliklinik yaparken "Listede olmadığınız için Ankara'ya gitmeyeceğiniz için çok sevindik" lafı ile irkildim. Bunu söylenin yüzüne baktım, gülüyor yani sevinmiş. Sonra devam etti: "Siz çok iyi bir doktorsunuz ve ben dahil çok insanın hayatını kurtardınız! Bizi bırakmanızı istemedik."
Bugüne kadar neden siyasetle uğraştığımı ve aday adayı olduğumu size bir ‘şiirin antolojisi’ ile anlatmaya çalışayım.
ADAM OLMAK
Çevrende herkes kendini kaybeder
Bunun suçunu da sana yükleseler bile
Sen aklı başında kalabilirsen eğer,
Herkes senden kuşku duyarken
Hem o kuşkulara yer verir
Hem kendine güvenebilirsen eğer;
Bekleyebilirsen usanmadan,
Yalanla karşılık vermezsen yalana,
Kendini evliya sanmadan
Kin tutmayabilirsen sana kin tutana;
Düşlere kapılmadan düş kurabilir,
Yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer;
Ne kazandım diye sevinir
Ne yıkıldım diye yerinir
“Zafer” ve “Bozgun” ikisi de gözünde değer bulmazsa değer;
Sözlerini evirip çeviren ve gerçeği büken düzenbazlar
Sana tuzak kurarken aklınca
Gülüp geçebilirsen bunlara sen;
Ömür verdiğin işler yıkılınca
Yeniden koyulabilirsen işe;
Döküp ortaya varını yoğunu
Bir yazı-turada kaybetsen bile,
Kaybettiklerini dolamaksızın dile
Baştan tutabilirsen yolunu;
Yüreğine, sinirine “dayan” diyecek
Direncinden başka bir şeyin kalmasa da
Herkesin bırakıp gittiği noktada
“Sen” dayanabilirsen tek başına;
Her seviyeden insanlarla düşüp kalkıp yine de asil kalabilirsen,
Alçak gönüllü olup unutmayabilirsen halkı
Krallarla gezsen bile;
Dost da düşman da incitemezse seni,
Ne küçümser ne büyültürsen çevreni;
Her saatin her dakikasına emeğini katarsan alın terine
Hakçasına bölüşürsen vicdanındaki adaleti
Her şeyi ile dünya önüne serilir;
Korktuğun yerde el öpmez
Hükümran olduğun yerde ezmezsen;
Oğlum, “adam oldun” demektir,
Üstelik “Adam Gibi” bir adam.
Bu şiirin orijinal adı "If” ve 1895 yılında Nobel Ödüllü Britanyalı şair Rudyard Kipling tarafından yazılmış bir şiirdir. Türkçeye Türkiye Cumhuriyeti eski başbakanlarından Bülent Ecevit tarafından "Adam Olmak" ismiyle çevrilmiştir ve ‘Bülent Ecevit Yazıları 1950-1961’ kitabında yer almıştır.
Bunları bir eleştiri değil; CHP üyesi ve yöneticisi iken akademik hayatına devam eden ve ‘profesör’ ünvanı alan ilk ve tek kişi olarak yazıyorum.
CHP’nin gücünü kullanarak milletvekili olmak değil, CHP’ye güç katmak ve parlamentoda en yüksek temsil sayısına ulaştırmak/güç katmak için elimi taşın altına koydum.
Bülent Ecevit; ‘SOL’ bir partiyi 4 kez iktidara taşımış ve başbakanlık yapmış ama lise mezunu olduğu için bugün olsa cumhurbaşkanı olamayacak bir kişinin 1895 yılında yazılmış bir şiiri 1956 yılında çevirerek bize kazandırmış olduğunu hatırlatarak diyorum ki;
Bu şiir “Cumhuriyet Halk Partisi’nin ANDIMIZ’ı” olmalı ve partimizin genel merkezinde girişteki kürsüsünün arkasında yer almalıdır.
Partililerimiz ve bize inanan, oy veren insanlarımızın, bu can sıkıcı seçim sonuçları karşısında mutlaka okumaları ve bir sonraki seçime partimizi hazırlayacak kişilerin her dizesini özümseyerek düşünmeleri gereken bir şiirdir bu. Ancak böyle “Adam/İktidar” olabiliriz.
Bülent Ecevit hayrına ve hatrına bu şiiri şimdi tekrar okuyun.
Saygıyla kalın…
Yürekten kutluyorum hocam sizi. Elinize emeğinize yüreğinize sağlık. Özde insan..yolun açık olsun.