Bu yazımız aslında bir tarih konuşmasından alıntıdır. Çok sevdiğim ve ismini vermeyeceğim bir profesör abim ile bir İstanbul akşam yemeğinde konuşmalarımızı yazmak istedim. Lütfen sabırla okuyun!
***
Yüzüklerin Efendisi (Lord of the Rings), İngiliz filolojist ve Oxford Üniversitesi profesörü Tolkien'in yazdığı fantezi türündeki romandır. Hikaye, Tolkien'in çocuklar için yazdığı 1937 tarihli Hobbit'in devamı olarak başlamıştı ancak sonunda ondan çok daha büyük bir eser haline gelmekle kalmayıp, en çok okunan ve film olarak çevrildiğinde tüm dünyanın en çok izlenen filmlerinden biri oldu. Kısaca hikayesine bakalım;
Kara Lord olarak da bilinen Sauron, kendi efendisi Melkor'un görevini tamamlamak üzere Orta Dünya'daki halkların zaaflarından yararlanıp "güç yüzüklerini" yapar. Sauron, kötülüğe hizmet eden tüm halkları yeniden birleştirerek tekrar saldırıya geçer ve Sauron'un Orta Dünya'yı ele geçirmesi için ihtiyacı olan tek şey yüzüktü. Güç Yüzükleri'nin sahipleri kandırıldıklarını anlamıştı fakat iş işten geçmişti.
Dünyanın kaderini değiştirecek olan yüzükten kurtulmak için verilen mücadelenin anlatıldığı seride, yüzük Hüküm Dağı’ndaki yanardağın lavlarına atılarak yok edilebilirdi.
Tüm bu olanların farkında olan İstari'den Gandalf, Elf temsilcisi Elrond'un ülkesinde bir meclis toplamayı başararak yüzüğün yok edilmesi gerektiğine karar verdi. Yüzüğü yok etme görevi ise Frodo Baggins adlı bir cüce Hobbit'e verildi. Yüzüğü yok etmek icin "Hüküm Dağı" denilen bir volkana ateşe atılması gerekiyordu. Böylece serüven başlamış oldu.
Peki, bu tüm dünyaya hükmetme gücü sağlayan bir yüzüğü, kötülere hizmet etmemesi için yok etme görevi NEDEN bir cüceye verilmişti?
Bunun cevabı için yazının sonunu bekleyin!
***
Gelelim tarihteki diğer dersimize;
Rus-İsveç savaşları, 12. ve 19. yüzyıllar arasında Rus İmparatorluğu ve İsveç arasında gerçekleştirilen bir dizi savaşlardır.
Rusya'nın Osmanlı Döneminde Deli Petro dedikleri bir Çarı vardı.
Büyük Petro olarak bilinen Rus hükümdar, Rönesans ve Reform döneminde yaptığı incelemeler ve deneyler sayesinde Rusya'nın Avrupa'nın gerisinde kalmasını önlemiştir. Deli Petro'nun hayali Rusya'nın sıcak denizlere açılma ideali ve bu planlarından dolayı daha çok denizcilik ve gemicilikle ilgili incelemeler yapan Petro; şanından öte bir gemide en alt rütbede çalışarak ilginç kişiliğini ön plana çıkarmıştır. Osmanlılar bu yüzden I. Petro'ya 'Deli Petro' lakabını takmıştır fakat söz konusu Prut Savaşı'nda Osmanlı'nın karşısına büyük ve dayanıklı gemilerle gelince Deli Petro'nun adı Büyük Petro olarak anılmaya başlanmıştır.
Deli Petro Rusya'nın sıcak denizlere açılmasını, büyük bir donanma kurmasını ve batılı anlamda bir imparatorluk olmasını sağlamıştır. Ve Rusya sıcak denizlere açılmak için İsveç ile büyük deniz savaşları yapmışlardır. Sayısını hatırlamadığım kadar gerçekleşen bu savaşlarda Deli Petro ve Rus Donanması yenilmiş ve herkesin Deli Petro'ya şu eleştiride bulunmuşlar.
"Onlarca kez yenildin, Rus donanması her yenilgide darmadağın oldu. Hala neden vazgeçmiyorsun?” diye sorduklarında cevabı için yine yazının sonunu bekleyin!
***
Son olarak dünyanın ilk siyasi yazıları olan üç eserden bahsedeceğim. İlk Çin'de yazılan savaş sanatı olarak bilinen Sun Tzu, sonra Selçuklular Döneminde Nizamülmülk’ün yazdığı Siyasetname ve onlardan esinlenerek batıda yazılan
Niccolo Machiavelli’nin Hükümdar’ı. Bu üç yazı birbirlerinin güncellenmiş devamı olarak kabul ediliyor.
Siyasetnamelerin tamamının temel meselesi yönetimdir. Yönetime ilişkin pratik öğütler verme amacıyla yazılmış olan bu eserler, yönetim sanatı ve siyaset felsefesi alanında çok büyük katkılar sağlayan kılavuzlar olmuşlardır. Ve hepsinin ortak noktası için tek bir cümle ile günümüze uyarlanabilir.
***
Ama önce ilk iki hikayedeki ana fikirleri verelim…
1. Yüzüklerin Efendisi; dünyaya kötülerin yönetme gücü veren yüzüğü volkan içine atarak yok etme görevi NEDEN bir cüceye verildi?
-Çünkü verilen görevi yapabilecek, gücü elde ettiğinde kötüye kullanmayacak, o yüzüğü eline alıp volkana atacak bir kişi olmalıydı. Ve bu erdeme sahip olan ve hiç düşünmeden o yüzüğü volkana atma görevini bir tek Frodo denilen cüce yapabilirdi!
2. Deli Petro'ya sorulan ‘Onlarca kez yenildin, Rus donanması her yenilgide darmadağın oldu. Hala neden vazgeçmiyorsun?’ diye sorduklarında Deli Petro'nun cevabı;
-"Ben onlarca kez yenilmiş olabilirim ama bir kez yenmem yeterli. Ve sadece bir kez yenersem, her şey birden değişecek ve herkesin beklediği olacak! Onun için savaşmaktan vazgeçmeyeceğim" diye cevap vermesi tarihi bir derstir.
3. olarak bizim "Siyasetname" olarak bildiğimiz Antik Çin'den Selçuklular ve Avrupa'ya ders niteliğinde olan ve bugüne siyasetin temelini oluşturan kitapların ortak cümlesi;
-"Sorunlara sebep olanlar, sorunları çözemez!"
***
Şimdi; sorumuza geri dönelim! 1930'larda yazılan "Yüzüklerin Efendisi'ndeki o cüce Frodo bugün aslında Kılıçdaroğlu ve Deli Petro'nun savaşma azmi ve Nizamülmülk’ün Siyasetnamesinin özeti sizce neden "Kılıçdaroğlu" olmalı sorusunun cevabı değil midir?
Sağlıkla ve mutlukla kalmanız dileğiyle...
Harika tespit
Evet sorunları yaratan neden sorunu çözsünki Evet evet hep yenilenin birkez yenmesi sörünu kokten çözmesi demektir çünkü sorunun kaynagı yenmek ve çözüm üretmek ve güvenilir olmak sayın kılıçdaroğlunda var olan şey