Genel seçimlerden önce, özellikle deprem sonrası mevcut iktidarın kesin gideceği ve berbat bir ekonomiyi "millet ittifakının" kucağına bırakacağını söyleyen birçok CHP partili arkadaşım söylemişti.
Peki noldu?
Millet ittifakına, özellikle CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na seçimi kaybettiren ekip, şimdi bombayı Sayın Özgür Özel ve ekibinin kucağına altın tepside verdi.
CHP ve Kılıçdaroğlu milletvekilleri listelerini yaparken güvendiği 7 kişilik ekip, Sayın Kilicdaroğlu'nun seçim sonrası dediği gibi "listeleri yapma işini onlara verdim ve onlar eş-dostlarını yazmışlar" diyerek seçimi kaybettirenlerin mevcut milletvekilleri olduğunu söylemişti.
Aslında o milletvekilleri listelerini yapanlar eş-dost değildi. Kılıçdaroğlu o kadar nazik biri ki; bunu bile üstü kapalı olarak, partiye oy verenlere saygısızlık yapmamak için ima söyledi bence. Eş-dost dediği aslında tamamen "duygusal" ilişkiler idi. Şimdi genel seçimi muhalefete kaybettiren ekip, Özgür Özel'in saflarına geçmiş ve o seçimi kaybettiren milletvekilleri ile yerel seçime hazırlanıyor.
Asıl bomba bu işte! Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ekibi şunu çok iyi biliyor. Mevcut vekiller ile yerel seçime giderlerse, her ilde vekillerini dinleyecek ve dikkate alacak bir seçmen bulamayacaklarını biliyorlar. Yani mevcut vekiller ile hiçbir il CHP için çantada keklik değil. Çünkü genel seçimde illerinde etkili adayları vekil yapmadılar. CHP'deki karın ağrısının sebebi bu!
Mevcut vekiller etkili olsalar idi parlamentoda sayılarını arttırırlardı. Halkın vekilini seçmedik, "duygusal" ilişkiler içindeki atanmış vekilleri seçtik, kaybettik!
Yerel seçimlere de bu ekiple gitmekten korkuyorlar.
Kurultayda ise açıkladıkları anahtar liste, partinin kapısına kilit vuracak kilidin anahtarı gibiydi! Kurultay sonrası her platformda PM'nin açılımı "Promosyon Meclisi" denmesi, CHP yöneticilerine normal gelebilir ama oyunu Atatürk'ün partisine verenlere haksızlık.
Bunun için belki Sayın Ekrem İstanbul İmamoglu, seçim ve kurultay sonrası yeniden oluşturan ama yeni olmayan MYK ekibine gölge yöneticiler ve gölge milletvekilleri atayabilir. Yoksa yerel seçimlerde de kaybedersek, Kılıçdaroğlu'na söylettikleri gibi sayın genel başkanımıza da "kaybetmedik" dedirtmeyip, "kazanamadık" dedirtecekler ve önümüzdeki maçlara bakacağız diyerek "duygusal" ilişkilerine devam edip sadece CHP seçmenini diyemeyeceğim bir konumda tutmaya devam edecekler.
Şunu not edin; Bu yerel seçimlerden sonra eğer belediyeler kaybedilince CHP'de kimse sorumluluk almayacak ve şunu söyleyecekler! "SEÇMENİMİZ BİZE BIR MESAJ VERDİ".
Ama artık mesaj değil oy vermiyorlar.
Neden mi?
Son seçim şunu gösterdi; halk "Neyi duymak istediğini değil, kimden duymak istediğini" seçiyor.
Saygı ile kalın...