Dün Samsun-Sivas(Kalın) Demiryolu Hattının İyileştirilme Projesi’nin gecikmesinin bu ülke ekonomisinde yol açtığı 72 milyon Avro kaybının hikâyesini anlatmış, sanki bu ülkede hesap verme geleneği varmış gibi, kendimce hesabını sormuştum bu sütunlarda.
Bugün de o yolun yapımında çiğnenen bir yönetmelikten, o çiğnemenin ya da umursamazlığın bugünlere, hayır, sadece bugünlere değil yarınlara getirdiği, getireceği sorunlardan bahsedeceğim.
Çiğnenen yönetmelik 3 Temmuz 2013 tarihli Demiryolu Hemzemin Geçitlerinde Alınacak Tedbirler ve Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik. Bu yönetmelik o günden sonra iki defa değişikliğe uğradı ama bizi, daha doğrusu Samsun’u, Amasya’yı, Tokat’ı ve tüm Karadeniz sahil şeridini ilgilendiren 9. Maddesinin 2. Fıkrası hiç değişmedi.
O yönetmeliğin “Demiryolu Hemzemin Geçitlerde Uygulanacak Standartlar” başlıklı 3. Bölümde yer alan 9. Maddenin 2. Fıkrası aynen şöyle:
“Seyir momenti 30.000 katsayısını geçen hatlarda hemzemin geçit açılamaz, alt veya üst geçit yapılır.”
Şimdi gelelim Samsun-Sivas(Kalın) demiryolu hattının, araç momenti o tarihlerde 70.000, bugünlerde çok daha fazla olan Samsun-Çarşamba Karayolu ile kesiştiği Kılıçdede Kavşağındaki uygulamaya.
Yönetmeliğin açık hükmüne ve bu hükmün herkes tarafından bilinmesine rağmen yapılan hemzemin geçit uygulaması bir gaflet midir, yoksa bir bilinçli bir tercih midir? Bu soruyu ben daha önce birkaç defa sordum, yine soruyorum ve cevap alamasam da sormaya inatla devam edeceğim.
Çünkü yönetmelik açık, bu uygulamanın bu kentin, sadece bu kentin değil, tüm çevrenin ve Karadeniz sahil şeridinin ulaşımında yol açacağı sorunlar çok çok büyük.
TCDD yönetimi adına yapılan bilgilendirme konuşmasında günlük sefer sayısının 21’den 54’e çıkarılacağı açıklandı. Bir trenin geçişi ortalama 5-6 dakika sürecek. Yani Samsun-Çarşamba karayolu her tren geçişinde 5-6 dakika, günde ise yaklaşık 300 dakika, yani 5 saat ulaşıma kapanacak.
Düşünebiliyor musunuz bu kapanmanın yol açacağı sorunları? Samsun’un trafiğinin nasıl alt üst olacağını! Ve bunun kente, kentin ekonomisine, hayatına yansımasını!
Kılıçdede Kavşağından altgeçit yapmak Mert Irmağı nedeniyle imkânsız. Peki, üstgeçit yapılamaz mıydı? Sahi niye yapılmadı acaba? Şehrin önünü bir karabasan gibi kapayan bir yerin önünün kapatılmasından mı korkuldu acaba?
Ya bu sayıda sefer yapılmayacak, demiryolu beklenen ve söylenen hedeflerin çok gerisinde kalacak ya da karayolu tıkanacak şehrin hayatı ve ekonomisi alt üst olacak.
Bir üçüncü ihtimal de garı Tekkeköy’e taşımak. Masrafı da hazineye taşıtmak.