Sağlıklı ve güzel etki yapacak pek çok şeyin acı olduğu söylenir.
Öyle olmasaydı şeker hastalığı kolay kolay patlamazdı, tadı nefis olan birçok yiyecek-içecek sonra kalp, tansiyon, böbrek, ciğer, safra, mide ve bilumum kanser hastalıkları ile burnumuzdan getirmezdi.
Tatlı tatlı yemenin acı-acı hesabı olmazdı değil mi?
Acı da verse, tatsız tuzsuz olsa da zorla yutsak da midemizde deprem yaratsa da ağzımızı buruştursa da genelde faydalı olan ilaç konusundaki nimetlerin acı olduğunu gördük hep...
***
Ekonomik ve toplum olarak da geldiğimiz nokta belli. Yerlerde sürünen bir vaziyetteyiz.
Bunun bir kurtuluşu, bir nihai noktası, bir çıkış yolu mutlaka vardır.
Yoksa bile bir şekilde uğraşılacak, kafa patlatılacak, örneklerden faydalanılacak, iyi analizler yapılacak, bir planlama ve çözüm aşamasına illaki geçilecek.
Ama işte bu süreç biraz acı geçecek.
Bu badireyi atlatmak için yutacağımız ilaçlar boğazımıza düğüm-düğüm dizilecek.
Acı ilaç mideye inmemek için 1. Dünya savaşındaki Çanakkale geçilmezdeki gibi direnecek.
Mideyi atlatsa bile bağırsaklarda 2. Dünya savaşındaki gibi yıkımlar verecek.
Eeee artık çıkış aşamasında da olacağı söylenilen 3. Dünya savaşı gibi elde avuçta hiçbir şey bırakmayacak.
***
Acıyı biraz anatomik açıdan irdeleyerek kinayeli bir şekilde anlattım ama…
Maalesef ekonomide, sanayide, tarımda, sağlıkta, adalette, eğitimde, sosyal yaşamda ve hayatın tüm bileşenlerinde hiç de iyiye gitmeyen ve kronikten acil duruma evrilen hayatımızın normale dönmesi için vücudumuza pek çok acı ilaç zerk edilecek, birçok acı şurubu yutacağız, ne idüğü belirsiz kocakarı ilacını dayatıp içirecekler haddi hesabı belli değil...
Velhasıl kelam bu millet acı ilacı bir şekilde tadacak.
Elden çıkan milli varlıkların, har vurup harman savurmaların, plansız programsız işlerin, havamız olsun diye cep delik cepken delikken gereksiz işlere dalmanın, bu ülkenin yıllarca birikimi olan güzide kurum ve kuruluşlarını kapatmanın, tarım topraklarının elden çıkmasına göz yummanın, toprağı üretimden ziyade beton yığınına ve betona yatırım yapan zihniyete terk etmenin, kendi kendine yeten bir ülke iken gıda ithal eden konuma gelmemizin, bozulan sistemlerden dolayı ağır aksak giden sağlıksız, adaletsiz, eğitimsiz toplum olmanın bir şekilde iyileştirilebilmesi ve tedavisi için alacağınız ilaç acı, inanın çok acı olacak.
Her şeyin bir bedeli vardır ve sanırım biz bu bedeli ağır ödeyeceğiz.
Aspirin gibi ekşi, kinin gibi tiksindirici, balıkyağı gibi ağır aromalı veya mideye fesatlık yaratabilen vitamin-güçlendirici haplardan kat be kat acı olacak yutacağımız kurtuluş reçetesi ilaçları…
Bu ilaçlara şimdiden hazır olun...
Açıklanan yüzde 70 civarlarındaki enflasyon oranının 2 katını yaşadığımıza kalıbımı basarak iddia ediyor ve söylüyorum:
Acayip bir yarın bizi bekliyor…
Her açıdan zorlu günler baskısını daha da hissettirecek.
Bir şekilde bu savaştan çıkacağız ama galip ama mağlup ama şehit ama gazi!
Cephane olarak kullanacağımız acı ilaçları içeceğiz ve sonucunu beraber göreceğiz.
Haydi hayırlısı!