Çok değil daha 1.5 ay önceydi. Önce 14 Mayıs'ta sonra da 28 Mayıs'ta iki kez sandık başına gittik.
Sandığa gittiğimizde mazot 19.40 TL, dolar 18.20 TL, doğal gaz bir aylığına da olsa bedavaydı.
Bir iki gün önce gelen zamlarla ise mazot 34.90 TL'ye, dolar 26,97 TL'ye, avro ise 30,34 TL'ye yükseldi.
Doğal gazda ÖTV'ye yapılan zammın ise yüzde 224 olduğunu hatırlatmadan geçmeyeyim.
Bu zamlarla özellikle de akaryakıta her bir kuruş zam geldiğinde bu ülkede bütün kalemlerin, bütün hizmetlerin teker teker zamlandığını söylemeye gerek var mı bilmiyorum.
Meyveden sebzeye, ulaşımdan kullandığımız enerjiye kadar her şey ama her şey daha da pahalı hale geliyor demektir.
Yani öyle; 'Benim arabam yok, arabası olan düşünsün' ya da 'Ben hep 50 TL'lik benzin alıyorum' diyerek geçiştirilecek bir mesele olmaktan çoktan çıkmıştır, bu akaryakıta ve motorine gelen zam meselesi…
Hele de tarım için…
Mazota yapılan zamların ilk muhatabı, üreticidir, çiftçidir, köylüdür.
Çünkü çiftçinin tarlasını traktörüyle sürmek için mazota ve gübreye ihtiyacı vardır. Akaryakıtta ÖTV'yi artırırsanız mazota da zam yapmış olursunuz ki üreticinin yandığının resmidir.
Bakın önümüz sonbahar. Özellikle de buğday, arpa ve mercimek gibi kışlık ürünlerde ekim ayları yaklaşıyor.
Çiftçi bu ekimi yapabilmek için neye muhtaç; mazota ve gübreye.
Şimdi sormak lazım; hasat sonrasında üretici bu dönemde kazandığı parayla, borçlarını mı ödesin yoksa sonraki sezonun girdilerini mi karşılasın?
Ha diyeceksiniz ki ‘mazot desteği alıyorlar…’
Geçen yıl aldıkları destekle bu yılın desteği aynı değerde mi? Biran önce bu konuda yeni bir çalışma yapılması ve mazot desteklerinin hiç olmazsa arttırılması gerektiği ortada.
Üstelik üreticinin ödediği mazot vergisi tarıma verilen toplam destek miktarının yüzde 70’ine denk geliyormuş. Bakın TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar uyarıyor: “Mazot fiyatları 16 Temmuz 2023’te bir önceki ayın aynı gününe göre yüzde 46 artışla 22,55 liradan 32,80 liraya yükselirken, 16 Temmuz 2022’ye göre ise yüzde 29 artarak 25,48 liradan 32,80 liraya yükseldi. Bu fiyatlarla mazot fiyatının yüzde 22’si ÖTV’den oluşuyor. Mazotta uygulanan KDV’yi de ilave ettiğimizde mazot fiyatının yüzde 38,5’i vergiden oluşuyor.”
Geldiğimiz noktada yani teknolojinin ilerlemesi ve makineleşmenin artmasıyla birlikte, tarımsal üretimin her aşamasında artık tamamen mazot kullanılıyor.
Yani tarım için mazot, tüketim değil bir üretim aracı haline gelmiş durumda. Bu nedenle çiftçi de hükümetten mazottan vergi alınmamasını talep ediyor.
Bence de haklılar. Bakın aksi halde bu enflasyon canavarını durdurabilmeniz mümkün değil.
Mazottaki sıkıntı çiftçinin üretim yapamamasına neden olacak ve talep karşılanamayınca da gıda fiyatları uçuşa geçecektir. Çünkü enflasyon gıda sepetinin yüzde 25’ini gıda ürünleri oluşturuyor.
O yüzden üreticinin çiftçinin sesine kulak verin, tarımsal üretimin sürdürülebilmesi ve sorunun kökten çözümü için mazottaki ÖTV ve KDV'yi toptan kaldırın!
Yoksa ekim yapacak çiftçi de bulamayacağız!