Fon müziği eksik hayatın...
Arkada çalan bir keman olsa mesela ya da bir piyano, daha anlamlı kılar mıydı yaptıklarını?
“İsa olmak” gibi bir durumdu yaşadığı…
İsa’nın İsa’lığını bilmese kimse, çarmıha gerilmesi neye yarardı?
İsa çarmıha gerildiği için mi inandı herkes O’na, yoksa hikayesi için mi?
İntihar eden birisi neden mektup bırakırsa ardında, belki İsa’nın da (ya da adı her ne ise), duyulma çabası değil midir yaptıkları…
Sessiz sedasız dua edenler mi daha yücedir yoksa toplanan kalabalıklar mı?
Gösterişsiz bir hayatın içinden geçmek varken, ben buradayım demenin çabası kimedir?
Nasıl tahammül ediyor pazarda elma satanlar, kapıcılar, çöpçüler, terziler?
Geçip giden bir hayatın arka fonunda gri bir bez parçasıymışçasına sallanan zamanı harcamak adına yaptıkları her şey için.
Oysa çığlığını duyurma çabası yok mudur onların da…
Çektiği her bir nefes sigarasından, çığlık çığlığa bir isyan değil midir?
Peki, nedir yaşananlar?
Bir uzay parçacığından elli ayaklı, saçlı kıllı bir yaratığa dönüşen bu bünyede, his denilen şey bir biyokimyasal reaksiyon değil ise eğer, nedir?
Eksik nedir burada?
Tamamlanan nedir?
Çabalamanın mantıksızlığı içerisinde, toprağı, havayı, denizi hissetmeden taş yığınları içinde alınan her nefesin sorumlusu kimdir?
İspat yükümlülüğü ile geçen zamanın sevgisizliği içinde başka bir dile muhtaç olmanın acizliği ya da…
Arapça bir şarkı, Fransızca bir şiir, Almanca bir roman, Rusça bir yazı.
Tek isteği, insanca bir nida değil midir oysa?
Bakın ben buradayım, etten, kemikten, yıldız tozlarından, okyanusun dibindeki balıklardan, kraterlerden, ağaçlardan, böceklerden, kurtçuklardan gelen ve yine ete, kemiğe, yıldız tozuna, okyanusunu dibindeki balıklara, kraterlere, ağaçlara, böceklere, kurtçuklara giden insan.
Bunca karmaşaya rağmen, intihar mektubu yazmaya vakit bulan, geride bıraktıkları için bu inceliği gösteren ve bunu uzay boşluğunun anlamsızlığı içinde bilinçli bir şekilde yapan, her şeyi öğrendiği gibi, bunu da sonradan öğrenen insan, çaresizliğin öğrenilmişliğinin kanıtı olan insan…
Çaban nedir?
Niyedir?
Çaresizliği öğrendiğin gibi, bunu da öğrensen ya…