Şeytan dürtüyor!
Yazmayayım diyorum, söylemeyeyim diyorum, konuşmayayım diyorum…
Ama şeytan dürtüyor!
Yazacağım, yazmasam çatlayacağım!
Ama tek tek isim vererek eleştiri yapmak istemiyorum.
Söylediklerimden siz zaten kimi kast ettiğimi çok rahat anlayacaksınız.
***
Her sezon aynı hastalığımız nüksediyor.
Başka takımlarda taş gibi olan; kütür kütür oynayan, topu patlatırcasına şut çeken, hayatının topunu oynayan, canavar gibi oyuncular, bizim takıma transfer olunca kayıplardalar, yoklar, siniyorlar, sorumluluk almıyorlar, varlıklarıyla yoklukları arasında fark yok.
İç çekip “Ah keşke bizde oynasa” dediğimiz topçu, bize gelince o malum kısır döngü başlıyor.
Başka takımlarda mükemmel top koşturan, görüp de beğendiğimiz, takıma aldığımız, büyük beklentimiz olan oyuncular, bizim takıma gelince ‘Sefiller’i oynuyor.
Bize karşı aslanlar gibi güçlü, kaplanlar kadar kuvvetli, panter gibi kıvrak, çita gibi hızlı topçular bize gelince; hepsi birer mutfak kedisi gibiler!
Bir de bize karşı oynayan her takımın topçusunun extra performans yaptığını gözlemledim.
Herhangi bir takımla oynarken normal performanslı alelade bir topçu, bize karşı Kurt kesiliyor. X takımına karşı öylesine oynayan topçu bize gelince adam hayatının topunu oynamaya kalkıyor. Ne iş varsa anlamadım?
Samsunspor’a karşı oynayan herkes kendini Barcelona’ya karşı oynuyormuşçasına motive ediyor. Eeeee ne de olsa büyük takımız, bize karşı kendini herkes ispata kalkınca olanlarda oluyor.
Adam herhalde ileride torunlarına anlatacağı maç hikayeleri için Samsunspor maçını kendine hedef seçiyor.
Bir de en büyük avantajımız olan seyirci de olmayınca görüyorsunuz işte!
Samsunspor seyircisiz-taraftarsız kalınca otomatikman etkilenen bir takım.
Taraftarımız demek kafadan 1 puan demek.
Geri kalan iki puan yakıma kalmış…
***
Bir kere şu takımın “geri vitese bağlayarak ileri gidebilme” hastalığından kurtulmasını istiyoruz.
Tamam, anladık ‘Oyunda top bizde olsun, bizde kalsın, biz domine edelim…” diye yapıyoruz diyoruz ama rakip sahanın ortasından, utanmasak rakip 18 çizgisinden topu kalecimize geri göndermeyi esas alarak biz bu işi nasıl başaracağız?
Yan pas yapmaktan yorulduk!
32 pasla topu gezdirip üst üste paslaşıp sonuçta topun rakip kale yerine bizim Nurullah’ta sonlanmasının acı sonucunu gözlemlemekten bıktık. Dik pas-ara pas-ver kaç yapamamak-açığa topu iletememenin-güzel bir orta ile akını sonlandıramamanın acısını yaşamaktan bıktık. Hep hüsranla hep acıklı hep ağlamaklı bu filmden usandık…
Bu saatten sonra hoca ve teknik ekibin inip sahada oynayacak hali yok.
Bence bütün icraat ve sorumluluk topçularda…
Artık herkes aklına başına almalı, sorumluluk almalı, liderlik almalı…
***
Yabancı futbolculardaki hayal kırıklığımızı anlatacak kelimelerim yok.
Bu takımın yabancı futbolcu seçimlerindeki özellikle son yıllardaki talihsizlikler insanı düşündürüyor.
Acaba kasıt mı var, acaba bu işi amatörler mi yapıyor, acaba aldatılıyor muyuz?
Adamalarda fiziğe baksan mükemmel, manken gibiler ama kaç haftadır sakatlık, hastalık, kovid belası. Hepsi bizi mi buluyor demeden geçemiyor insan.
Güya takımlarında çok iyi imişler ama biz henüz bir şey göremedik.
Şöyle faydalı, böyle faydalı, geleceğe yatırım, ilerisi iyi dediler, hiçbir şey anlamadık.
Bal yapmaz arı gibi vıv vıv vızıldıyorlar…
Bize bu saatten sonra iş bitirecek adam lazım, topu oyuna direk sokacak adam lazım, skoru değiştirecek adam lazım, tecrübesi olan adam lazım, maçı çevirecek adam lazım, gitti denen maçı alacak adam lazım…
Diğer beklentiler ve planlarımızı Süper Lig’e çıkınca yaparız.
Şu karşılaştığımız takımların siyahi oyuncularına bakıyorum. Valla hepsi bizimkilerden iyi. At gibi koşuyor adamlar, teknikleri çok iyi olmasa da pozisyonları es geçmiyorlar. Kapasiteleri çok iyi olmasa da zorluyorlar; koşuyorlar, mücadele ediyorlar, didiniyorlar, saldırıyorlar. Belki de aldıkları 3 kuruşun hakkını vermek için kendilerini parçalıyorlar.
Bizimkilerde ise maçı kazanmak adın ne bir gayret ne bir endişe ne bir hırs ne de bir saldırı olduğunu görmeyince inanın zorumuza gidiyor.
***
Hem başkan hem teknik heyet ve hem de her şeyden çok büyük SAMSUNSPOR taraftarı bunları hak ediyor mu?
Çalışın ve 2. yarı karnenizi düzeltin arkadaşlar…
Ya takdir, teşekkür belgesini alırsınız…
Ya da…
Hoşçakalın…
Samsunspor’da kalın…