Yıllar geçse de bu ülkede bazı şeyler değişmez.
Değişmeyeceğine de eminiz…
Alışkanlıklarımız ve tabularımız sanırım ki sonsuza kadar sürecek.
Değişik bir toplumuz, aykırı mıyız neyiz?
Şööööyle geleceğe doğru ülkemizi bir hayal edelim.
Hadi geleceğe bir masal yolculuğu yapalım…
***
Yıl 2098. Dünya ülkeleri salgın hastalıklara karşı büyük başarı sağlamışla ama hala bizde maske-mesafe -hijyen üçlüsü tam gaz devam ediyor!
Haftanın iki günü sokağa çıkma yasağının devam ettiği kovid-19 salgın günlerinde güvenlik kuvvetleri hala sokağa kaçak çıkan vatandaşlara ceza kesme mesaisinde…
Yıl 2099. Dünyanın uydusu Ay’ın yüzeyi, tüm ülkelere parsel edilerek hak ettikleri alanları tahsis edilmiş. Tüm ülkeler haklarına düşen alanları bilim ve uzay çalışmalarına yönelik kullanırken bizimkiler payımıza düşen 200 bin dönüm araziyi TOKİ’ye kat karşılığı vermişler. Ne diyelim dünyada mekan Ay’da da mekan!
Yıl 2122. Tüm dünya gıda olarak haplar ve küçük besin kapsüllerini kullanırken, ülkemizde düğün yemeğinde bayat tavuk kullanımından dolayı tüm davetlilerin zehirlendiğine dair haberlerin yine flaş olarak yayınlandığı günleri yaşıyoruz.
Yıl 2586. Dünya gezegeni, tüm kainatın en dip bucağına erişmişken ve oralara mesaj gönderebilirken, hala TRT-FM yayınları Samsun’da net olarak dinlenememektedir. Gıcığına Neptün FM ya da Satürn Gezegeni FM radyosunu dinleyeceğiz bu gidişle...
Yıl 2666. Dünya benzeri gezegenlerde yaşam alanları oluşturma projeleri tam gaz devam etmektedir. Bu alanlarda diğer ülkeler artan nüfusu doyurma maksadıyla bitki yetiştirme çalışmalarını tamamlamıştır. Bizim saman ve ot üretimimiz yetersiz olduğundan Bulgaristan ve Gürcistan’dan saman, Meksika’dan mercimek, Rusya’dan da buğday ithal etme kararı alınmış.
Yıl 2841. Dünya dışı varlıklarla iletişim ve tanışma had safhada. Bilim ve teknoloji transferi ve Uzay Koruma Programı için ortak çalışama yapılmasına karar verilmiş. Bizde yeni yapılacak Atom reaktörünün ÇED raporunu yapanların rüşvet aldıklarına dair mahkemenin 945. duruşmasına başlanılacak!
Yıl 2999. Dünya ülkeleri uzayda alternatif enerji kaynağı ararken; ülkemizde tüp gaz kaçırıyor mu diye çakmakla kontrol edip havaya uçan insan haberlerini, dümdüz ovanın ortasına biyokütle santrali kurulması haberlerini, araba içinde ısınalım derken eksoz gazından ölüm haberlerini dünya ülkeleri kadar diğer gezegenlerin ahalileri de gülerek ve şaşkınlıkla takip etmektedir.
Yıl 3042. Gezegenler arası ve değişik ırklarla evlilik söz konusu iken bizde hala 12 yaşındaki kızın başlık parası alınarak evlendirilmesi ve 5 yıl sonra da kocasının onu öldürmesi olayını tüm evrene henüz anlatamamış olmanın derin mahcubiyeti hala üzerimizdedir.
Yıl 3222. Dünya ulusları, 3 milyar ışık yılı ötede yer alan Xtaranoimos- 35 A 43Z isimli gezegenindeki halkla bilim ve fen çalışmaları ile güneşten direk ışın alımına ait projede son safhalara gelinmişken, güneydoğudaki iki aşiret arasında eften-püften bir mesele yüzünden çıkan çatışmadaki 10 ölü ve 20 yaralının hesabını ve vukuatı hala kainata anlatamamanın ezikliğini bizzat yaşamaya devam ediyoruz.
Yıl 3789. Ayrıca tüm dünya ülkelerine ve uzayda yaşayan diğer sakinlere bize özgü olan;
-Bir iş makinesi çalışırken neden seyrettiğimizi…
-Otobüste birine yer vermemek için neden uyuma numarası yaptığımızı…
-Dişçiye giderken dişlerimizi o gün fırçaladığımızı…
-Kafamıza kuş sıçınca piyango bileti aldığımızı…
-Islak mendili işi bittikten sonra 3 amaç için daha kullandığımızı…
-Biten şampuan şişesine su döküp dibine kadar kullandığımızı…
-Kaldırım yerine inatla yoldan yürüdüğümüzü…
-Gazozun kapağını dişimizle açtığımızı…
-Gelirinin 5 katı fiyata telefon satın almamızın esprisini…
-Arabanın kirli camına mesaj yazma hastalığımızı…
-Yamaçtaki aracın arka tekerine taş koymamızı…
-Son günde faturayı yatırma alışkanlığımızı…
-Benzin alırken sigara yakmamızı…
-Kirli çorabı koklayarak test etme gibi yüzlerce ve hatta binlerce çılgınlığımızı da henüz açıklayamadığımız için bizi almadıkları uzay milletleri topluluğuna sitem ve şikayet yazılarımızı ve elçilerine nota verdiğimizi iletecekmişiz.
Yıl 3844. Biz hala bildiğiniz gibiyiz…
Yıl 4012. Eller 3 katrilyar ışık yılı ilerideki gezegenlere, biz hala yaya…
Yıl 4333. Atılgan gemisi uzayda gezmeye devam ediyor. Kaptan Kırk ve Mr. Spock yola devam!
***
Size anlattığım şeyler bilim-kurgu filmi senaryosu değil.
Dünya değişse de bizim değişmeyeceğimizi mizahi olarak anlatmaya çalıştım.
Uzay yolunda bir yolculuk yapalım dedik.
Maksat ne siz onu anladınız.
Dünya değişir…
Ama biz zor değişiriz vesselam…
süper olmuş